2018 Mayıs ayındaki Kotor seyahatimizi hatırlatıyor telefon arşivim. Fotoğraflar önüme düştükçe eski yazılara döndüm. Aşağıda paylaştığım linklerde gezinin pek çok bölümünü paylaşmışım aslında. Kotor Kalesi paylaşmadıklarım arasında kalmış.
Kotor, 1979’dan bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan Karadağ’ı ziyaret ediyorsanız bence mutlaka görülmesi gereken bir şehir.
Kotor Kalesi’nin inşası 531 yılında Bizans İmparatoru Justinian tarafından yaptırılıyor. (bizim 1. Justinianus😀 , Ayasofya’yı da yaptıran Bizans imparatoru). Sonraki dönemlerde Venedikliler ve İliryalılar tarafından işgal edilen Kotor, 1391 de Osmanlı İmparatorluğu akınlarından korunmak için Venedik yönetimi altına giriyorlar. Venedikliler de St. John (San Giovanni) Dağı yamaçlarındaki kale ve kasabanın etrafını tamamen çevreleyen, 4,5 km uzunluğundaki surları, kuleleri ve kapı sistemini tamamlıyor, güçlendiriyor.
Kotor Kalesi’ne (San Giovanni Kalesi) çıkış 1355 basamak ve 70 dönemeçten oluşan hayli zorlu bir yol. Taş merdivenlerden çıkış yaklaşık 1 saat yakın sürüyor. Aşağıya baktıkça gördüğümüz küçülen şehir, limandaki gemiler, dünyada ne kadar ufak bir nokta olduğumuzu da bir kez daha hatırlatıyor. Zirvedeki Kotor Körfezi manzarası ise tüm yorgunluğunuza değiyor inanın. Eğer bir sağlık rahatsızlığınız yoksa kesinlikle yapmanızı tavsiye ederim. Zirvedeki doğanın yeşil ve mavisinin muhteşemliği unutamayacağınız şekilde zihninize kazınıyor.
Karadağ’ı iki kez gezme şansımız oldu, ikisinde de çok sevdik. Defalarca daha gezebilirim, doyamadım.
Blogger 📝
