Mois Gabay ile Gece Gece Bizans’ın İstanbul’u – Sarnıçlar
yazar: Cocuklacocuk
Kasım 8th, 2024
Yorum yok
Gezi Günlüğü
31.10.2024 de “İstanbul Tükenmeden – Mois Gabay ile Gece Gece Bizans’ın İstanbul’u – Sarnıçlar “ Gezimizden.
Atatürk’ün “Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanıma ve sahip olmaktan geçer.” sözüne uygun olarak Mois Bey’in rehberliğinde İstanbul’un gelmiş geçmiş ahalisinin bize bıraktıkları emanetlerin bir bölümünü gezdik.
📍Şerefiye Sarnıcı
2. Theodosius (408 – 450) döneminde yapıldığı öngörülen sarnıçta 360° projection mapping sistemi ile İstanbul tarihi ve sanatını izlemek çok etkileyici idi. Bu 2. Gidişim ve aynı hayranlıkla izledim sarnıç içindeki görsel şöleni.
📍Divan Yolu
Bizans imparatorluğunda Mese , Osmanlı’da Divan Yolu ikisi de şehrin protokol caddesi imiş. Divan yolu üzerinden Yerebatan Sarnıcı’na doğru ilerlerken pek çok binanın hikayesini dinledik ki bazılarının hiç farkında bile değilmişim.
📍Milyon taşı
“Bütün yollar Roma’ya çıkar “ , Nouva Roma – Konsantinapole – İstanbul için söylenmiş söz
Kalıntısını gördüğümüz Milion taşı Kudüs ten getirilmiş, 1453 yılına kadar şehrin ortasının bulunduğu yer şehrin “0” noktası olarak kabul edilmiş.
📍Yerebatan Sarnıcı
532-537 yılları arasında 8000 kölenin çalışması ile İmparator Justinianus tarafından inşa ettirilmiş.
Toplam 336 sütun var, 140×70 mt karelik bir alanı kapsıyor.
6.yy da yapılan sarnıcın eşsiz özelliklerinden biri içerisindeki yapı malzemelerinin 3.,4., 5. yy lara ait olması. Yani devşirme bir yapı.
Bizansın kamusal su depoları, Ayasofya ve Büyük Saray’ın su ihtiyacını karşılıyor.
İstanbul’da 200 sarnıç olduğu biliniyormuş. Sarnıçların önemi İstanbul’un güvenlik tedbirlerinden kaynaklanıyor. 23 kez kuşatılan ( ve kuşatmaların çok uzun sürdüğü ) şehirde su ihtiyacını karşılamak sarnıçlara düşüyor.
Osmanlı döneminde , İslamiyette durgun suyun sevilmemesinden ve zaten Fatih Sultan Mehmet’in fethinden sonra sağlanan güvenlik ile atıl duruma düşüyorlar. Kanuni Dönemi’nde ise Mimar Sinan tarafından şehrin su yolları ihya ediliyor.
Yerebatan Sarnıcı 1987 de müze oluyor. 1970 lerde turist olsak içinde kayıkla gezebilecekmişiz. Sarnıcın girişindeki bilgi panolarındaki fotoğraflardan kayık turları ve suyun seviyesi görülebiliyor. O dönemde Medusa’ları görmek mümkün değilmiş. Medusa barın hikayesini ayrı anlatacağım.
1204 Latin istilası Hipodram da bulunan pek çok eserin yok olmasına neden olmuş. San Marco’da bulunan Quadriga ( at heykelleri) gibi. Tamamı olmasa da kalan kısımları ile Dikilitaşı, Yılanlı Sütun’u inceledik, hikayelerini dinledik.
📍Muazzam Ayasofya
Mevcut Ayasofya, 3. Ayasofya, 532 yılında Justiniaus tarafından yaptırılıyor.
İlk Ayasofya yandığından izleri yok.
İkinci Ayasofya’da Nika isyanında yıkılıyor, bazı kalıntıları Ayasofya girişinde görülebiliyor.
3.Ayasofya’nın mimarları Egeli; Miletos’lu (Milet) İsidoros ile Tralles’li (Aydın) Anthemios. Merkezi planlı yapı içerisinde bazilikal plan ilk kez denenmiştir.
Kaynaklara göre , 27 Aralık 537-Ayasofya’nın açılış günü İmparator Justinianos, mabedin içine girip, “Tanrım bana böyle bir ibadet yeri yapabilme fırsatı sağladığın için şükürler olsun” dedikten sonra, Kudüs’teki Hz. Süleyman Mabedi’ni kastederek “Ey Süleyman seni geçtim” diye bağırıyor.
Kubbenin zeminden yüksekliği 55.60 m, çapı ise kuzey güney doğrultusunda 31,87 m, doğu batı doğrultusunda ise 30.86 m.dir. Kubbe pek çok kez yıkılmış ve tamir eidlmiştir. Ta ki Mimar Sinan’ın dehası ile binaya ilave ettiği 2 minare ve filpayeler ile kubbe sağlama alınmıştır.
Kutsal emanetler Latin İstilası döneminde yağma edilmiştir.
Mois Bey, burada aktardıklarımdan çok daha fazla bilgiyi paylaştı bizimle. Tazelediğim bilgiler ve yeni öğrendiklerimle çok güzel bir geziydi .