Bu hafta sonu İzmit Belediyesi HIKE projesi kapsamında, İzmit (Nicomedia) ve İznik (Nikaia) arasındaki Hoşgörü Yolu’nun, Bahçecik- Servetiye – Kirazdere (9 km) rotasını yürüdük.
Bağım bulunan iki bölge, İzmit ve İznik arasındaki yolun tarihi önemini öğrenmek ve tamamı olmasa da muhteşem doğası içerisinde rotalardan birini yürümek çok kıymetli idi.
Milattan sonra 3. yüzyıla, Anadolu’nun büyük çoğunluğunun Roma İmparatorluğu olduğu yıllara dönmemiz gerekiyor.
MS 284’te Roma İmparatorluğu tahtına Diocletianus tahta çıkmıştır. İmparator Diocletianus, büyük ve dağınık olan Roma imparatorluğun yönetimini kolaylaştırmak için Dörtlü İdare/ Dörtler Saltanatı “tetrarşi” sistemini kurduktan sonra ve Nikomedia’yı (İzmit) Roma İmparatorluğu’nun doğudaki başkenti yaptı. Bu sisteme göre Roma İmparatorluğu iki Agustus ve iki Caesar tarafından yönetilmeye başlandı. Bazı tarihçiler, Doğu Roma / Bizans’ın başlangıcını Diocletianus’un tahta çıktığı 284 yılı olarak tanımlamaktadır. İmparator Diocletianus, aynı zamanda Pagan Roma tanrılarına inanmayan Hristiyanlara zulmetmesi ile bilinmektedir.
1 Mayıs 305’te tahttan çekildiğinde, yerine Doğu’nun Augustus’u olarak Galerius geçmiş ve Hristiyanlara zulmü sürdürmüştür. Ancak 310-311 kışında acı verici bir hastalıkla güçsüz kalan Galerius, hastalığının Hıristiyan Tanrısı’nın intikamı olduğundan korkarak, 30 Nisan 311’de gönülsüzce hoşgörü tanıyan bir ferman yayınladı. Kısa bir süre sonra da öldü.
Bulgaristan Sofya da Aya Sofya Kilisesini gezdiğimde Galerius’un fermanının Serdica (Sofya) da mı, Nicomedia (İzmit) te mi yayınladığının net bilinmediğini söylüyordu 🤔 (Görsel Bulgaristan Aya Sofya Serdica Yer altı Müzesinden)
Hoşgörü Fermanı Hıristiyanlara, yasalara uymaları koşuluyla ibadet etme özgürlüğünü ve kiliselerini yeni baştan inşa etme özgürlüğünü tanımış olur. Rehberimiz bunu ilk Laiklik Bildirisi olarak tanımladı ki çok doğru. 313 yılında yayınlanan tüm İmparatorluk sınırları içerisinde Hristiyanlığı serbest bırakan Milano Fermanı‘na da ilham olur.
İşte “Hoşgörü Yolu” adını, Doğu Roma İmparatorluğu’nun o dönemki başkenti İzmit’ten, diğer büyük şehri İznik’e Hoşgörü Fermanı’nı duyuran ulakların takip ettikleri düşünülen temsili yoldan almaktadır. Kültür Rotaları Derneği tarafından doğal yürüyüş yollarına dayalı, yakın tarih ve doğa güzelliklerinin görülmesi ve kültürel mirasımızın korunması için oluşturulmuş bir rota.
Rotamıza Bahçecik’teki Tarihi Amerikan Koleji binasını görerek başladık. Bina restorasyon görmediğinden sadece dışarıdan bakmak mümkün. Umarım kültür mirasımıza uygun şekilde restore edilir.
Üsküdar Amerikan Lisesi’nin 1876 da kurulduğu ilk bina. Bardızak – Bahçecik’in eski adı, o dönemde yoğun olarak Ermenilerin yaşadığı bölge. Gregoryen mezhebinden olan Bardızaklı Ermeniler için bölgede ilk olarak 1856 yılında Protestan Kilisesi açan Amerikalılar, daha sonra ise görevlendirdikleri rahip aracılığıyla “Bardızak Amerikan Koleji”ni diğer adıyla “Bitinya Program Yüksek Okulu”‘nu kurdu. Bahçecik’teki Ermeni kız çocuklarına okuma-yazma, aritmetik ve gündelik yaşama ait pratik bilgiler öğretmek amacıyla kurulan yatılı kız okulu 1915 sonrası okul önce Adapazarı’na 1920 başlarında ise Üsküdar’daki kampüsüne taşınıyor.
Oğlum, Üsküdar Amerikan Lisesi’ni kazandığında okulun tarihçesini okurken kuruluşunun çok yakınımızdaki bu binada olmasına çok şaşırmış ve gidip görmüştük.
Bardızak Koleji’nin ardından yolun bir kısmı araçlarla olmak üzere Servetiye’ye gittik.
Mondros Mütarekesi’nin ardından İngilizler tarafından işgal edilen İzmit 1920 Ağustos’un da Yunanlılar tarafından İngilizlerden devir alınıyor. Ermeni nüfusu yoğun olan Bahçecik te zorlukla karşılaşmadan silahları toplayan Yunanlılara karşı ilk direniş kararı Servetiye Camii Köyü tarafından alınıyor. Yunanlıları desteksiz nasıl bu kararı aldıkları konusunda şaşkına uğratıyorlar. 150 kadar milis gücü direnişte silahlarını kendileri sağlıyor. Bahçecik’i, Servetiye Karşı Köyü’ne bağlayan Su İçmez Yolu’na hakim olan ve Bahçecik’i gören yerlere siperler kazıyorlar.
Yunanlılara karşı ilk kurşun Servetiye Cephesi’nde sıkılıyor. Servetiye Cephesinin 29 Haziran 1921 günü Bahçecik düşman işgalinden kurtuluşuna kadar olan tarihini Başiskelegezi.com sitesinde çok detaylı olarak anlatılmakta. Kurtuluş Savaşı mızdaki mücadeleleri için minnet borçluyuz, ruhları şad olsun.
Servetiye Taş Camii si o kadar huzurlu ki, taş mimarisi de muhteşem.
Kurtuluş Savaşı tarihimizde bu kadar önemli bir yere sahip Servetiye Cephesi siperlerinin ziyaretçilere açılması, etrafında kültürel mirasımıza uygun şekilde yönlendirme ve alan etrafında bilgilendirmelerin yapılmasını bekliyoruz. Tarihimizi en iyi yerinde anlatabiliriz.
Son olarak Kirazdere’ye kadar yürüyüp yürüyüşümüzü bitirdik.
Yaklaşık 9 km. ilk , ilk etapları bol yokuşlu , Servetiye Cephesinden sonrası da yokuş aşağı olan bir rotaydı. Birkaç gün öncesinde yağan yağmurdan dolayı çamurlu bölgeler vardı. Eşimle birlikte doğa yürüyüşüne ilk kez katıldık. Çok sevdik. İkinci gün bacaklarımız ağrıdı ama olacak o kadar. Bu organizasyon için İzmit Belediyesi’ne, İzmit Belediyesi Spor İşleri’ne , Kültür Rotaları Derneği’ne @izmitbelediyesi41 @izmitsporisleri ve @cultureroutesociety e çok çok teşekkür ederiz.
Bir de böyle karma bir grupla yürüyünce ne kadar farklı frekanslarda olduğumuzun farkına varıyoruz. Dedikodu olmasın , özür dileyerek paylaşıyorum, beni en çok şaşırtan durum; Servetiye Taş Camii ‘nin inşa tarihi. 1885’i gören bir grubun kendi içlerinde. “Ne 1885 mi? bu kadar eski olabilir mi?” diye gösterdikleri hayret nidaları idi. Burası Anadolu, şu yarım günlük yürüyüş rotasında ta 292 li yıllardan izleri takip etmedik mi?☺️
Blogger 📝