Prehistorik dönemlere kadar giden Adana Müzesi geniş koleksiyonundan seçtiğim eserlere devam ediyorum. ( ilk paylaşım, Puduhepa Mührü burada)
Arabalı Tarhunda Heykeli; Geç Hitit Dönemi , MÖ 8. yüzyıl. Eser kendinden kaidelidir. İki boğa tarafından çekilen arabanın üzerindeki Fırtına Tanrısı Tarhunda 190 cm yüksekliğindedir. Tarhunda Luvi Panteonunun baş tanrısı, Hititlerde Teşup, ve bizim daha çok bildiğimiz Yunan panteonunda Zeus’un dengi.
Dağ kristali heykelcik; 10 cm den kısa bir heykelcik, detaylar ise muhteşem, çok beğendim. Geç Hitit Dönemi, MÖ 1000 e ait eser. Dağ Kristali ile necef aynı taşmış. Dağ kristalini bilmiyordum ama “Necefli Maşrapa”yı çocukluğumdan iyi bilirim 😀
Rhython, pişmiş toprak, MÖ 6. yüzyıl Demir Çağı’na ait. Ritonlar, kutsal törenlerde kullanılan, adak sıvıları sunulan, çoğunlukla hayvan başları şeklinde yaılan kaplar.
Atlı Süvariler‘den öndekini kadına benzettim, herhangi bir bilgi yoktu ama ben öyle kabul edip sevdim. Demir Çağına ait, pişmiş toprak .
Roma Dönemine ait “Kadın Büstü” sevdiklerim arasında. Büstlerin sunumu harika olmuş.
Ve Aphrodite; Roma Dönemi MS. 2.yüzyıl, mermerden. Roma mitolojisinde Venüs . Yunanistan ve Roma’da güzellik ve aşk tanrıçası olarak kabul edilen Afrodit, Anadolu’da bereketi de simgeler. 2017 yılında Unesco Dünya Mirası’na eklenen Afrodisyas Arkeolojik Alanı, adını Afrodit’ten alır. Bitkilerden ve meyvelerden mersin ağacı, haşhaş, elma, nar, gül ona adanmıştır. Serçe ve güvercin ise kutsal kuşlarıdır. Keçi, istiridye, yunus balığı ve kaplumbağa da ona adanmıştır.
Roma Dönemine ait figürünler.
Adana Müzesi geniş koleksiyonu fazlasıyla görülmeyi hak ediyor. Müzeden bir sonraki paylaşımım eşsiz güzelliklerdeki mozaikler olacak.
Blogger 📝