Hesiodos’un “Theogonia” – “İşler ve Günler”‘i Azra Erhat ve Sabahattin Eyüpoğlu çevirisiyle okudum. Eserleri okumak isteyenlere İş Bankası Kültür Yayınları’na ait baskıyı tavsiye ederim çünkü Hesiodos’un eserlerinin ardından gelen 3. bölüm, Azra Erhat’ın incelemelerini içeriyor ve birlikte okuduğunuzda bu bölüm ve son kısımdaki Mitoloji Sözlüğü’nün kıymeti paha biçilmez. Kitabı sayfa sırasına göre okuyamadım, sürekli bölümler arasında geçişler yaparak okuduğumu anlamlandırmaya çalıştım. Azra Erhat’a bir kez daha hayran oldum açıkcası, emeklerine sağlık.
“Hesiodos, Homeros’tan sonra Yunan İlkçağ’ının en büyük ozanıdır” demiş Halikarnassoslu tarihçi Herodotos. M.Ö 700’lerde yaşadığı düşünülen Hesiodos’un soyu Anadolulu, Egelidir. Denizci babası geçim derdi sebebiyle Kyme’den göçmüş. (Kyme: Çandarlı Körfezi- Aliağa’nın orada bulunan eski kentlerden biri).
Tanrıların Doğuşu diye çevrilen Theogonia’da evrenin yaratılışı, Yunan mitolojisindeki tanrı- tanrısal varlıkların doğuşu ve soyları anlatılıyor.
“İşler ve Günler” ‘de ise kardeşi üzerinden biz insanlara adalet, erdem, hak , doğruluğa dair öğütler veriyor. Binlerce yıl öteden gelen öğütler hâlâ geçerli 😉 Ardından kadim tarım işleri ve denizcilik bilgilerini paylaşıyor. Hem tarım hem denizcilik için doğa kurallarına uymayı, işleri mevsiminde, zamanında yapmayı vurguluyor. Ayın uğurlu ve uğursuz günleri paylaşıyor didaktik şiirin son kısmında.
Azra Erhat’ın incelemesinin olduğu “Hesiodos Eseri ve Kaynaklar” kısmında Hesiodos’un Anadolu efsanelerinden ne kadar etkilendiği kanıtları ile paylaşılmakta. Theogonia’nın izlerinin Hitit Miolojosi’nden “Kumarbi (Gökteki Krallık)” ve “Ullikummi Şarkısı” efsanelerine dayandığını görmek beni çok etkiledi. Mitoloji ve Din derslerinde gördüğümüz gibi tüm mitler ve dinler arasında inanılmaz köprüler var. Yunan Mitolojisi kulağımıza daha çok tanıdık gelmekle birlikte, köklerinin Anadolu ve Mezopotamya’ya ulaştığını bilmemiz Anadolu Kültürel mirasını önemseyenler için önemli.
Azra Erhat’ın kitaba eklediği son bölüm İsmet Zeki Eyüpoğlu tarafından kaleme alınan “Hesiodos ve Anadolu İnsanı” makalesi benim gibi kadim tarım yöntemlerini öğrenmeye çalışanlar için pek kıymetli. Mine Hocamızın ilk verdiği ödevdi çevremizdeki kadim tarıma ait bilgileri araştırmak. Maalesef çiftçi kökenli bir aileden gelmeme rağmen bu bilgiler unutulmuş:(
Kitabın başındaki Bülent Ecevit’in sözü ne kadar anlamlı
Hesiodos’un “Theogonia”‘sı AÖF Kültürel Miras bölümü derslerinin, “İşler Ve Günler” ise Mine Pakkaner Hocamızın Ceres Tarım Okulu derslerinde tavsiye ettiği kitaplardan idi. Bu yıl öğrendiklerim ve devam eden derslerimle tam bir uyum içinde oldu, çok severek okudum. Mitoloji derslerimden önce okusaydım benim için biraz havada kalacağını da ekleyeyim.
İki Kavga
İki türlü Kavga vardır bu dünyada,
Biri övülmeye değer, öteki yerilmeye. Özden apayrıdır bu iki Kavga,
İnsanı kanlı savaşa götürür birisi,
Kötüsü, hiçbir ölümlü sevmez onu,
Zorla girer bu kör dövüşe,
Ölümsüzlerin zoruyla, buyruğuyla.
Öteki Kavga’yı daha önce doğurdu Karanlık,
Göklerdeki tahtında oturan Kronos oğlu
Toprağın özüne kattı onu.
İnsanlara yararlıdır o Kavga,
O Kavga ki eli tutmaz insanları bile işe sürürler.
Başkası çift sürerken, ekin ekerken,
Evini barkını düzenleyip zengin olurken,
Sen yerinde boş durabilir misin?
Mal mülk edinen komşuna imrenirsin.
İşte bu Kavga’dır insanlar için hayırlı Kavga!
(İşler ve Günler 15-25)
Tarla İşleri
Ekini biç, görünce gökte
Pleiad yıldızlarını, Atlas kızlarını.
Görünmez oldukları zaman da ek toprağını.
O yıldızlar kaybolur kır gün kırk gece.
Ama yılın çarkı durmaz döner
Ve insanlar bilemeye başlayınca oraklarını
Gözükürler yeniden gökte.
Bak söyleyeyim nedir tarlaların kuralı
İster deniz kıyısında ol, ister bozkırda,
Dalgalardan uzaktaki bereketli ovalarda,
Demeter’in işlerini vaktinde görmek istersen
Ekerken de, kazarken de, biçerken de
Göğsün bağrın açık çalışasın. (İşler ve Günler (385-395))
Blogger 📝