
Geçen ay Ankara’ya kardeşimin evine yanımda götürdüğüm kitaba bir türlü odaklanamayınca kardeşimin kitaplığına yöneldim. Buket Uzuner’in Yolda kitabı bana çok çok iyi geldi. “Yolda” kitabını kaçırmışım, oysa tüm kitaplarını bildiğimi (çoğunu okuduğumu) sanıyordum, bu açıdan da çok güzel bir sürpriz oldu.
Yazarın sunuş kısmında anlattığı üzere kitap, farklı kıtalarda yaptığı yolculuklarda karşılaştığı yolcuların paylaştığı sıradışı 7 öyküden oluşuyor.
“Yolculuğa çıkmanın getirdiği özgürlük, hafiflik, evden ve günlük alışkanlıklardan kopma duygusuyla, hele yurtdışındayken yabancı bir dilde konuşmanın verdiği geçici rahatlığa eklenen, yanınızdaki yolcunun ebediyen bir yabancı kalacağına dair baştan çıkartıcı sınırsızlığın etkisiyle birden diller çözülür ve bazen insanın kendini bile şaşırtacak bir cüretle gün yüzü görmemiş sırlar ortaya saçılır. ”
Biz insanların hem ne kadar farklı hem de ne kadar aynı olduğunu düşündüren, yolculuklarda saçılan sırların oluşturduğu öyküler.
Her öyküde Buket Uzuner’in o yolculuğa dair anılarını ve hikayenin geçtiği coğrafyanın lezzetlerini de bulacaksınız. Yeni gittiğimiz yerlerde yöresel lezzetler tatmak da seyahatin güzelliklerinden bence.
En çok hangisini sevdiğimi seçmek çok zor, hepsi farklı etkiledi beni. Yalnız “Müneccim Cemilâ ve Marakeş Treni” öyküsüne çok şaşırdım. Umay Ana’nın, kadim Türk geleneklerinin temelde olduğu, en sevdiğim kitaplarından “Tabiat Dörtlemesi_ Su- Toprak- Hava- Ateş” serisinde bu yolculuğun etkisi olabilir mi gerçekten merak ettim. 🤔
“Kendimi bildim bileli en iyi hissettiğim ruh durumum hep yolda oldu ”
diyor Buket Uzuner. Yay burcu olmamın da etkisiyle olacak benim için de çok geçerli bu durum. Gezgin ruhlu arkadaşlarım da sevecektir, Yolda’yı.
Blogger 📝