
Dünya tarihinin en önemli köprülerinden, Latin Köprüsü; 1. dünya savaşını başlatan suikastin işlendiği yer.
SarayBosna 1878-1918 Assasination (Suikast) Müzesi latin Köprüsünün köşesinde bulunuyor. Avusturya Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand ve eşi Sophie’nin öldürüldüğü suikastta ait tüm detaylar var. Suikast silahı, suikast anında bulundukları noktalar, o gün üzerindeki kıyafetler, Franz Ferdinand ve eşi Spohie nin bal mumu heykelleri. Ferdinand kimdi ve nasıl O’nun ölümü dünya savaşını başlatabildi?
Avusturya-Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand (18 Aralık 1863 – 28 Haziran 1914), Avusturya Arşidükü, Avusturya İmparatorluk prensi, Macaristan ve Bohemya Krallığı Prensi ve 1896 yılında, muhtemelen Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun tahtının varisi oldu. 1895’te tanıştığı ve soylu olmayan Sophie Chotek’le 1900 yılında ailesinin karşı çıkmasına rağmen evlendi. Bunun üzerine amcası İmparator Franz Joseph tarafından veraset hakkından yoksun bırakıldı, ama Veliaht unvanını korumayı başardı. Hohenberg Prensesi unvanı alan eşi Sophie’den Sophie, Hohenberg dükü Maximillian ve Prens Ernst von Hohenberg adlı 3 çocuğu oldu. Eşiyle Haziran 1914’te Saraybosna’yı ziyaret eden Franz Ferdinand, ziyaret sırasında gerçekleşen birçok suikastten yara almadan kurtuldu. Ancak, 28 Haziran 1914 günü saat 01.15’te, üzeri açık otomobille eşiyle Saraybosna sokaklarında ilerlerken, Sırp suikastçi Gavrilo Princip‘in saldırısına uğradı. Princip’in tabancasından çıkan kurşun, arşidükün boynuna girip çıkarak, arkasında duran eşine saplandı. Franz Ferdinand ve eşi Prenses Sophie, suikastte öldüler. Suikastçi, iki ülkeyi bir arada tutan Habsburg hanedanının tek veliahtını öldürdüğünden Avusturya-Macaristan, suikastten sorumlu tuttuğu Sırbistan’a savaş açarak, I. Dünya Savaşı’nın çıkmasına neden oldu.
Garvrilo Princip ve suikastı birlikte gerçekleştirdiği arakadaşlarının fotoğrafları
1914 Avusturya Macaristan imparatorluğu ve sınır komşularını gördüğümüz harita
Avusturya Macaristan Arşidükü Franz Ferdinand ve eşi Sophie
Ve Latin köprüsü…
SarayBosna da gezdiğimiz bir diğer müze Despic house. 17. yüzyılda yapılan zengin bir Ortodoks aileye ait. Bosna da ilk tiyatronun sahnelendiği ev. 1. ve 2. dünya savaşı sonrasında aile Saraybosna dan dünyanın değişik yerlerine dağılıyor. Aileden son kalan erkek Pero, 1969 yılında belçika ya yerleşmeden önce evi müzeye bağışlıyor. Evin içinde etkileyici olan türk/ Osmanlı ve batı tarzının uyumu bence. Her odanın kendi içinde de ayrı bir uyumu var. Duvar boyalarından mobilyalarına…
Duvar kağıdı gibi görünen fakat gerçek duvar boyaları var. Bunları görüğümde şaşkınlık ve heyecan içerisinde; irem bak duvar boyası değil, duvarı boyamışlar gerçekten diye çığlık attığım doğrudur.
Aşağıda İrem duvar boyalarını ve Despic Ailesi bireylerinin fotoğraflarını incelerken. Müze gezilerine benim hatrıma katılıyor olsalar da sonradan çok keyif alıyorlar:)
Yer Sofrası; ne kadar bizden değil mi? Aynı evin başka bir odasında da ahşap işlemeli sandalyeler ve masalar da var.
Dolmabahçe Sarayında da gördüğümüz ısıtma için kuzineler. Kuzine/ sobanın camları evin her odasının ağırlıklı rengi ile uyumlu idi.
Beni en çok etkileyen diğer bir detay da rahle kullanımı oldu. Rahle Sadece müslümanlıkta yok imiş, üzerindeki Ortodoksların kutsal kitabı.