Merhaba Eylül.
Bu yaz tatili benim için çok zorluydu. Temmuz başında giden yabancı yardımcımız, yılan hikayesine dönen çeşitli sebeplerle Ağustos sonunda gelince tüm düzenimiz değişti. Oysa giderken çalışma iznini alıp 10 gün içerisinde döner diye hesap ediyorduk. Yabancılar için çalışma izni başvurusunu Gürcistan’dan yaptı ve vize alımı ile birlikte süreç uzadı. (Gürcistan için artık Türkiye’den başvuru yapılamıyor, yeni sistem bu) İzni aldık tamam derken bu sefer bahaneler, engeller vs… 🙁 Kocaeli’nde yakınımız olmadığından ve üstelik eşim de görevi gereği hafta sonları bizimle olduğunda süper anne moduna girdim 🙂 Çocuklarım ilk kez yaz okulu ile tanıştı. Yaz okulu seçmek de ayrı bir hikaye çocukların biri 5 diğeri 10 yaş olunca ve ikisini bir arada göndermek istediğimizde alternatifler azaldı, içimize sinen Bilgi Küpü oldu. Yanyana 2 binada İrem’de Kerem de kendi yaşıtları ile çok güzel bir yaz okulu geçirdiler, izin dönemimize kadar.
Sportif aktiviteler ve oyunlardan oluşan bir programları vardı; yüzme, tennis için Sporium kompleksini kullandılar. Aslında evde yardımcımız ile yapacaklarından daha dolu dolu, eğlenceli bir dönem oldu onlar için. Ben sabah işe giderken bırakıyor akşam giderken alıyordum. Tek sıkıntı bu idi çocuklar açısından; çalışma saatlerim 08:00-18:00 olunca erken kalkmak ve akşam da geç saate beklemek zorunda kaldılar. Ben de mesai bitimi direk çıkmayı öğrendim, böyle de olabiliyormuş:) Çalışmanın sonu yok hergün toparlayıp diye kaldıkça kendini kaybediyorsun sonra. Bu arada haftasonları ev temizliğine İrem ve Kerem’i de dahil etmem büyük kriz oldu. Aslında onların sadece bu işlerin farkında olmasını sağlamak ve kendi başlarına yapabilmeye alıştırmaktı niyetim. Annem bize yaptırırdı, ne iyi yapmış 🙂
Ağustos 3-4. hafta eşimde bende yıllık izinlerimizi kullanıp güzel bir tatil yaptık. Önce Cunda’da bir kaç gün harika bir pansiyonda kaldık, sonra Bodrum’a geçtik. Gezdiğimiz yerleri daha sonra yazacağım. Son 6 günde evimizdeydik, evde planladığımız işleri hallettik. İrem’in yaz başından beri “anne, ne zaman arkadaşlarımı bize çağıracağız?” sorusuna verdiğim sözü yerine getirdim, okul arkadaşlarından birkaçı ile bir araya geldik. 4 yıldır bir aradaydı çocuklarımız şimdi 5. sınıfta dağılacaklar, inşallah sevdikleri ile bir arada olur hep.
Ve yarın sabah işe dönüş yeniden, yeniden tempolu bir çalışma bekliyor beni:( Bu tempo 4 yıldır hiç azalmadı gerçi, bazen de kişiye bağlı diye düşünüyorum. Önemli olan işin “iş” olduğunu unutmamak, hayattaki gerçek sevdiklerimizi ve dünyanın güzelliklerini ihmal etmemek. Bu da kendime yeni iş dönemine başlarken kendimi kaptırmamam, üzmemem, stres yapmamam için bir hatırlatmadır. Tamam çocuk da yaparım kariyer de ama benim tercih önceliğim annelik:)
Güzel bir hafta güzel bir sonbahar olsun hepimiz için.
Blogger 📝