
Geçtiğimiz hafta eşimin şirketinin geleneksel pikniği Kartepe Saklı Vadi’de idi. İzmit’e geldiğimizden bu yana Maşukiye’de bir çok yere gittik fakat Kartepe nin bu kadar yükseğine çıkmamışız. Öyle güzel bir manzara var ki, ormanın içindesiniz ve Sapanca gölü karşınızda. Üstelik serin ve ferah bir yer, masalar dip dibe değil. Saklı Vadi’nin web sitesinden daha fazla görsel ve fotoğrafa ulaşmanız mümkün.
Piknikte çocukları nasıl oyalarız peşlerinde nasıl koşarız diye düşünürken minik Ada’nın öncülüğünde nerdeyse çoğu 0-4 yaş çocuğu akan bir suyun etrafına kilitlendiler.
En küçük akarsunun dere olduğunu biliyorum fakat bu ufak akarsu dere sayılır mı bilemedim. Ayakkabısını çıkaran oturdu derenin başına soğuk suyuna ayaklarını batırıp, içindeki taşlarla oynadılar, saatlerce:) Kirlendiler, çamur oldular, mutlu oldular. Herbiri Omo’nun Kirlenmek Güzeldir sloganlı reklamının kahramanı olurdu.
Suyun yanında bir de top anımız var, Kerem yanında topunu götürmüştü. Her almak isteyene “Bu benim topum” diyerek kızdı. Farkında olmadan topla oynayan ablaların oyunlarını yarıda bıraktırdı, benim topum diye ağlayarak. Sonra yaklaşık 2 saatin sonunda yine topu alan bir çocuk oldu, hemen karşısına dikildi tabi “O benim topum” diye. Fakat bu kez çocuk sihirli kelimeyi söyledi; “Oynamak istiyordum, oynayalım mı?” Çok güldüm bu olanları seyrederken bizim Kerem yelkenleri suya indirip “Tamam o zaman” dedi. Ve birlikte güzelce oynadılar.
İrem kendi kendine arkadaşlar buldu, oynadı. Kerem’in de büyümüş olduğunu farkettim, sürekli yanıbaşında olmam gereken zamanları atlatmışız 🙂