
Dünya Mirasımız Efes’ e devam edeyim, bu yazıya sığmamıştı.
Yakınlarındaysanız , yağışsız ve güneşli günler ise kaçırmayın Efes i gezmeyi.
Efes Harabelerinin en güzel en etkileyici yeri; Celcius Kütüphanesi.
Romalı Mimar Vitruoya’nın eseri olan Celsus Kütüphanesi, M.S. 135 yılında Efes valisi Julius Celsus Halemaeanus’un vefat etmesinin ardından oğlu Julius Agiula tarafından babasına ithafen yaptırılmıştır. Celsus’un mezarı kütüphanenin batı duvarının altında yer almaktadır.Döneminde hem kütüphane hem de anıt mezar olarak kullanılmıştır. Zamanında 14.000 kadar kitaba evsahipliği yaptığı düşünülmektedir.
Büyüleyici güzel bir mekan, yapıdaki oyma işçiliğine, ince detaylara hayran kalmamak mümkün değil. Binlerce yıl önce orda bir kütüphane vardı ve bilimadamlarının buluşma yeriydi. Kendinizi küçücük hissediyorsunuz. Aslında bu hayattaki en önemli şey geriye bırakacaklarımız…
Ve tabi ki Efes in diğer bir simgesi antik tiyatro.
“Mermer Cadde’nin sonunda bulunan yapı, 24.000 kişilik kapasiteyle antik dünyanın en büyük açık hava tiyatrosudur. Çok süslü ve üç katlı sahne binası tamamen yıkılmıştır. Oturma basamakları üç bölümlüdür. Tiyatro, St. Paul’ün vaazlarına mekân olmuştur”
Akustik muhteşem, sahnede gezinen oğluma şarkı söylettiremedik ama konuşturup dinlemek bile harikaydı.
Efes i gezerken bambaşka dünyalara gidip geliyorsunuz, duygularınız karışıyor bu olağanüstü güzellik karşısında… Her yerimiz inşaat ama biz ne bırakacağız 100 yıl- 1000 yıl sonraya ? Bu kadar güzel işçilik, emekli yapılar nasıl yapılmış? Özellikle de yükseklikleri düşünülünce… Kafada binbir soru haliyle… Tuvalet varmış, yanyana olması başka mesele ama ortaçağ Avrupasından daha ileri bir medeniyet yaşamış Efes te.
Ey Efes Halkı, Binlerce teşekkürler bize bıraktığınız güzellikler için.