Kim Young Ha’nın Bir Katilin Güncesi , Güney Kore edebiyatından okuduğum ilk eser.
Alzheimer’e yakalanmış Byıonğsu Gim’in neler hissettiği, yaşantısı, silikleşen anılarına tutunmasını okuyoruz. Hastalığının farkında olan Byıonğsu Gim, doktorlardan aldığı bilgiler doğrultusunda kendi sürecininin gidişatını kontrol altına almak için kendine bir takım metodlar belirliyor, not almalar, ses kaydı tutmalar. Hafızasını tamamen kaybetmeden önce kızı Inhi’yi korumaya adıyor kendini.
Romanın kurgusundan, kahramanın geçmişte seri katil olmasından çok, ben duygularını aktardığı satır aralarından çok etkilendim. Kitap kulübümüzle birlikte belirlediğimiz kitaplar arasındaydı. Ancak arka kapağını okuduğumda kitabı okuyabileceğimi düşünmemiştim. Ailemde aynı hastalık sürecinde olduğumuzdan konusu bana çok ağır geldi. Bir de yıllar önce okuduğum Ebru Cündübeyoğlu’nun Ferda romanındaki Alzheimer’li hasta kahramanın hafızama kazınan hissiyatı olunca zorlama başladım kitaba. Velhasıl kitap kulübümüze sorumluluğumdan okumaya başladım, bırakma ihtimalini de cebimde tutarak.
Okudukça kendi yaşadığımız benzerlikleri görünce pek çok kısmını kardeşlerimle de paylaştım. Elbette bir Alzheimer lı hastanın gerçekten neler hissettiği konusunu günümüz biliminin çözebildiğini düşünmüyorum. Ancak kitapta gördüğüm benzer hadiseler beni bir parça rahatlattı, dışardan bakınca sanki o durumu yönetebilmenin de çözümleri canlandı gözümde. Hasta yakını olarak bana yol gösterdi. Bir yandan hüzünlü bir yandan iyi hissettirdi.
Bu paragraf , kitabı okumayanlar için konunun sürprizini bozabilir. Kahramanımızın seri katil olmasını zamanla unuttuğu kişilerle, anılarla ilişkilendirdim ben. Hafızası O’nu bırakıyor ve hafızasındaki kişiler, olaylar ölüyor zamanla. Oysa arka kapak ve tanıtım yazısında da olduğu gibi Byıonğsu Bim eski bir seri katil ve bunu sıradan bir olay gibi sakince paylaşıyor en başta. Ben unutmayı öldürmek olarak yorumlasam da kitabın adına istinaden bir vahşet, suç romanı beklemeyin.
Dilimize Korece aslından çeviren Özlem Gökçe ve Açelya Yavuz’a sonsuz teşekkürler. Okuyuculara farklı geçecek bir roman, benim için duygu yoğun bir kitaptı.
Son olarak , üzerinde uzun uzun düşündüğüm, içime işleyen bazı alıntılar;
Blogger 📝