Çocuklarımın bebekliğinde, küçüklüğünde daha çok okurdum, çocuk gelişimi hakkında. Büyüdükçe herşeyi öğrenmiş olmuyoruz oysa. Öğrenmek hepimiz için sonu olmayan bir süreç. Bahar Eriş’in “Anne Beynim Aç” kitabını yeni bitirdim, Momtalks‘un fikir annesi kendileri.
Kitabın girişindeki alıntı ile vuruluyorsunuz önce ;
“İnsanlar hala şunu anlamıyor; Dünyaya çocuk getirmek sadece karnını doyurmak değil, zihnini de eğitmektir. Aksini düşünmek, hem zavallı çocuğa hem de topluma karşı işlenmiş bir ahlak suçudur. John Stuart Mill”
Sonra Bahar Eriş soruyor; “O kendini geliştirdikçe siz geride kalırsanız nasıl iletişim kuracaksınız? Değişen ihtiyaçlarını, ilgilerini anlamak için ne yapıyorsunuz? Ne kadar kitap okuyorsunuz? Telefonların bile birkaç ayda bir yeni sürümleri çıkıyor, siz kendinizi güncellemek için neler yapıyorsunuz?” diyerek çekti beni kitabın içine. Öyle güzel örnekler araştırmalarla anlatıyor ki… Sevdiğim kısımları ev ahalisine de okudum bolca.
En büyük düşmanımız TV ve tablet. TV, tablet kapalı, kitaplar açık bir dünyada beyin gelişiyor. Bu farklı bölümlerde pek çok kez tekrarlanıyor. Beynimizin çalışmasına katkısı olan pek çok şey var, mesela;
“İnsan beyni ayaktayken %10 daha fazla çalışıyormuş. Oksijen ve hareket, beynin fit kalması için çok önemli. Evinizi yeterince havalandırmamak bile beyni yavaşlatabilir” diye belirtiliyor.
En çok sevdiğim kısımlardan birisi de Ergenlerle ilgili kısmı oldu. Çok kısacık olarak anlatırsam ergenlikte beynin yönetici bölümü müthiş değişimden geçiyor, beyindeki gri hücreler çoğalıyor ve sonra budanıyor. Bu süreçte beyni “kullan” ya da kaybet ilkesi izliyor. Kullanılan bağlar kalıyor, kullanılmayanlar çöp. yani ne ekerse(k), beyin onu biçiyor.
Bir çırpıda sıkılmadan okuyup, kendime çok şey kattığım bir kitap oldu, Anne Beynim Aç. Teşekkürler Bahar Eriş.
Blogger 📝
