Oblomov gibi olmak… Yapacağı işleri düşünmenin bile zor gelmesi… Bu aralar “Oblomov” u okuyorum daha başları ama sevdim kitabı.
Aylardır sürdüğüm tembelliğimi hatırlattı. Yapmak istediklerim listem hep artarken fiiliyat başka. Çocuklaçocuğa da yeterli vakti ayıramadım, oysa yazmak el yapımı şeylerle uğraşmak, örgü, oyuncak, vs tek başına terapi benim için. Oblomov’ un bendeki ilk etkisi ” Oblomovluk yapma” diye kendimi telkin ediyorum. İşyerinde masamda biriken dosyaları da temizledim, yeniden yazmaya başladım mesela:) Kitabın bitişine yine yazarım Oblomov’u.
Kitaptan başlamışken kitap ile devam edelim; son bitirdiğim kitap “Enver Aysever-Yaralısın Türkiye”. Siyasi yazıları bir sanatçı titizliği ile yazmış yazar. Benim kısa cümlelerle sıkıntım var , hayatta kısa cümle ile bir şey anlatamam. Detaylar olmalı yazıda, karşıdakinin soracağı soruları düşünüp onların cevaplarını da aralara sıkıştırmalıyım:) Detaycılığım işyerindeki yazışmalara da vuruyor. Enver Aysever – Yaralısın Türkiye, olaylara yabancı birisinin anlayabileceği şekilde titizlikle detayları yansıtıyor. Bazılarının üzerinden zaman geçse de halen güncel olayları / mevcut yaşadıklarımızın kök sebeplerini gördüğümüz tarihsel süreçleri Enver Aysever’in edebi üslubu ile çok severek okudum. Güzel ülkemin durumu içimi acıtıyor hep, çok yara aldık…
Umudumuz ise baki, Adalet bu kadar uzak olmamalı, elbet hak yerini bulacak.
Blogger 📝