Alkali Beslenme ile tanıştığımdan bu yana hayatımda beslenmeye karşı tüm bakışım değişti. En büyük zaafım olan tatlılar, pastalar, kurabiyelere karşı en güzel sunumlar bile cezbetmiyor beni artık… Eskiden sabah ofise gittiğimde paha biçilmez olan poğacalar değerini kaybetti… Üstelik zorlamadan oldu bu değişim. Evde kek yapmak yerine elma sirkesi yapmaya kafa yoruyor, elmanın sirkeye dönüşünü izleyip sevinirken buluyorum kendimi anlayın artık 🙂 Alkali Diyet kitabından bahsettiğimiz bu yazıyı sevgili doktorumuzun “İşin özü her hücreyi tek tek sağlıklı kılacak koşulları sağlamaktır. Konuya tepeden bakıp büyük resmi görmek ve küçük hücreyi anlamak gerekir.” sözüyle bitirmişiz.
Alkali Diyet kitabından sonra gerek Ayşegül Hanım’ın instagram hesabından gerek başka kaynaklardan alkali olmakla ilgili çok şey öğrendim. Üzerine bir de “Tokuz Ama Açız” kitabını okuyunca, şu anda aynen yukarda dendiği gibi kendimi vücudumuzun çalışmasının büyük resmini görüyor hissediyorum. İkinci kitaptan oldukça geç bir zaman sonra 2. kitabı okudum ama belki uzun zamandır takipte olduğum için bir çok bilgi yerli yerine oturdu. Tıp bilgisi olan herkes biliyordur vücudun çalışmasını demeyin. Bilmek var, bilmek var… Bütün hastalıkların beslenmemizle ilgili olduğunu idrak ettiğimden bu yana ne yediğim daha önemli…
Bu kitap, basit bir diyet kitabı değil; sağlıklı beslenme kitabı, Bize vücudumuza iyi bakmamızı, değer vermemizi anlatıyor. Sağlıklı olmak ve genç kalmak istiyorsak tabi…Aslında hangimiz hasta olmak isteriz ki… Ya da sevdiklerimizin hastalığını görmek…
Kendi kitabımı yanıbaşımdan ayıramayacağımı düşündüğümden fakat diğer taraftan bu bilgilere sevdiklerim de hemen ulaşsın istediğimden öncelikle kardeşime ” Tokuz ama Açız” kitabından aldım:)
Şimdi sıra çocuklarımın da alışkanlıklarını değiştirmekte, hadi bakalım inşallah.
Ayşegül Çoruhlu Hanım a burdan bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Blogger 📝