Sn. Kemal Kurdaş’la anılardan oluşan , her satırında anılarını paylaşanların hayranlığı hissedilen ODTÜ’yü ODTÜ Yapan Rektör’ü yaklaşık 1 ay önce okuyup sizinle de paylaşmıştım.
Kemal Kurdaş’ın başarılarının hepsini aktarmak satırlara sığacak gibi değildi tabi ki. Bugün ODTÜ Grubumdan gelen mesaj üzerine bu anılardan birisini daha paylaşmak istedim. Çok uzun olduğu için küçük alıntılar yapacağım, devamı şiddetle okunmasını tavsiye ettiğim kitapta.
“””1933 yazında Ankara’ya geldiğim ilk günler bir şoka uğramıştım. Eskişehir’den bu yana daha trende seyretmeye başladığım bozkır beni ürpertmişti. Çocukluğumu , Bursa’da Uludağ eteklerinin ve ovanın yeşilliklerinde ve İstanbul’un o zaman henüz tahrip edilmemiş tabiatı içinde geçirmiş bir insan olarak , Ankara’nın ağaçsızlığı beni derinden sarsmıştı. Ağaç ve orman hasretini o yaz adeta her gün hissettim….
( Ertesi yı yaptığı Ankara seyahatinde abisinin işi sebebiyle yolu Eymir’e düşüyor, eymir’le ilgili olarak) Eymir’e , böyle bir güzel tabiat olgusunu çıplak , kıraç tepeler ortasında yalnızlığa ve yıkıntıya terk etmiş olmaktan doğan suçluluk kompleksi ile birlikte garip bir bağlılık ve sevgi duyduk. …
(ODTÜ Rektörlüğü görevi teklif edildiğinde o zamanın en önemli gündemi üniversitenin taşınması, yer için 2 alternatif var. Yarım kalmış Ankara Şeker fab. tesisleri ve Eskişehir yolundan başlayıp dağlar üzerinden Çankaya’nın arkasına kadar uzanan içinde yabani bir göl de olan arazi.) “Bu göl Eymir olmasın?” diye sordum. Türkiye’ye insan yetiştirmek , o yabani kır güzeli Eymir’i ağaca boğmak , Ankara’ya bir orman vermek , bütün bu düşünceler kafamda birden yeşerip birbiriyle sarmaş dolaş oldular. Demek Eymir beni çağırıyordu.”””
Eymir’in çağrısı, Kemal Kurdaş’ın müthiş başarma arzusu, insanlığıyla birleşince güzelim ODTÜ’nün ilk temel taşları olmuştu. 1990 yılına göre binaların %75 O’nun zamanında kurulmuştu.
Türkiye’nin en iyi eğitim veren ve en güzel kampüslerinden birine sahip olan ODTÜ’yü takdir etmek yerine YIKMAK ‘tan bahsetmek neden öyleyse?
Can Dündar’ın ” Gökçek , ODTÜ’den elini çek!” yazısını
ve binalar kaçak mı değil mi üzerine
Şehir Bölge Planlamacısı Sn. Zafer Şahin’in “ODTÜ, Belediye ve Planlamaya İnanmak ” yazılarını okumanızı tavsiye ediyorum.
ODTÜ Haber’deki öğrenci görüşleri ilginizi çekebilir.
Mesele, sadece ODTÜ’lülerin meselesi değil.
Kesinlikle mesele sadece ODTÜ’nün meselesi değil. Hepimizin bu konuda duyarlı davranıp, birilerinin tiran şeklinde yaklaşımlarla Türkiye’ye birçok değerli insan yetiştirmiş değerli bir eğitim kurumunu harcamasına izin vermemeliyiz. Ben ODTÜ’lü değilim ama hep olmak istemiştim. ODTÜ’nün herkesin kalbinde özel bir yeri olduğuna inanıyorum. Paylaşım için çok teşekkürler. Sevgiler.
ODTU’lu ogrencilerin yanıtı süper
yazık Melih Gökçeğin elinde oyuncak oldu Ankara
Bu günlerde heyecanla izliyorum ODTÜ veAnkara Belediyesinin sürtüşmesini. Ankara Belediyesi intikam peşinde. Kızılırmağı Ankaraya içirdi yetmedi şimdi Odtü ile uğraşıyor. Ama bilmiyor ki her kuşun eti yenmez. Sevgiler bıraktım
melih gokcek oraya buraya ıkı fıskıyeyı gostermelık dıkecegıne bıraz daha dıkkat etse elındekı degerlere daha ıyı olacak
ya bu adam çocuk gibi ,mahalle oyunlarında yenilen kötü çocuklar vardır ya hani kin tutar ve kötülük yapmak ister aynen öyle….
ama öğrencilerin verdiği yanıt muhteşem….
Linkler icin tesekkurler…
ODTU?lu ogrencilerin yanıtı süper