Saraybosna gezimize devam. Saraybosna’nın içinden geçen Miljacka nehri üzerinde kurulan bir çok köprü bulunuyor. Bu köprülerden en ünlüsü Latin köprüsünü bir sonraki yazımızda detaylı anlatacağım. Alt fotoğraftaki bizim kaldığımız otele yakın olan Skenderija köprüsü. Miljacka şehrin ortasında tertemiz akan bir nehir.
Aşağıdaki modern köprü en Saraybosna Güzel Sanatlar Akademisi önünde buluyor, orta kısımda oturum dinlenmek ve nehrin keyfin çıkartmak için banklar var.
Öylesine güzel binalar var ki… Biz Türklerin beceremediğimiz bir şey olduğu için özellikle ilgimi çekiyor, binaları korumaları.
Altta Başçarşı devamındaki cadde, kafelerden birisi. Pazar sabahının sakinliğinde müşterileri için henüz hazırlıkları tamamlarken çektim fotoğrafı…
Parklardaki büyük satrançları hiç boş görmedim. İlkinde bir öğrenci grubu yaşlı bir amca ile oynuyordu. 2. fotoğrafta ise sabahın erken saatlerine rağmen satranç oyunu boş değildi, bayıldım onların satranç oyunlarına…
Ve gelelim en önemli konuya… Saraybosna’da ne yenir, neler yedik? Tabi ki Boşnak böreği, Boşnak Mantısı ve cevabi (cevapcici).
Bizimkilerin Boşnak böreği ve mantısı karşısındaki şaklabanlıkları:) Uzun sürmedi tabi yumulduk sonra hepimiz yemeğe.. Boşnak böreği; kabaklı olanı-tikvenik, yeşillikli olanı- zelanik, kıymalısı ve peynirlisi hepsi ayrı lezzetli. Özel fırınlarda közde pişiyor. Tepsinin üst kısmıda özel kapakla kapatılıyor. Eşimin teyzelerinin yaptığı böreğin lezzetinin aslı gibi olduğunu fark ettik, teyzeden özel ders alacağız artık. Türkiye de satılan Boşnak böreklerine benzemiyor, çok lezzetli.
Cevabi , kebabın standart sunumu aşağıdaki gibi. Ekmek arası köfte ve soğan ile yeniyor. isteğe bağlı yoğurt da geliyor. Ben restorantı da çok sevdim, masalardaki dantel örtülerinden garson yapan bayanların nakışlı bluzlarına kadar herşey harika idi. Off olsa da yesek yine:)
Belgrad yazısında bahsetmiştim, insanlar çok basit yaşıyorlar diye. Saray Bosna’yı daha kalabalık ve refah bulduk. Turist sayısının çok olduğu bir dönemdi belki de ondan.
Blogger 📝
Levent Yıkılmaz dedi ki:
Paylaşımınızı keyifle okudum, teşekkür ediyorum.