Belgrad’tan sonraki durağımız Saraybosna (Sarajevo), Bosna Hersek’in başkenti ve kültür / ekonomi merkezi. Eşimin Boşnak ( köklerinden dolayı farklı bir yakınlık duyduğumuz şehir. Saraybosna’ya “Avrupa’nın Kudüs’ü – European Jerusalem” deniliyor. Çünkü 200 mt. lik çaplı bir daire içerisinde Cami, Katedral, Ortodoks kilisesi, ve Sinogog görebilirsiniz. O kadar iç içe geçen kültürleri var ki… Sanki Yuvoslavya bölündükten sonra müslümanlar Bosna Hersek de, Ortodoks Hristiyanlar Sırbistan’da, Katolikler Hırvatistan’a dağıldı gibi tamamiyle yanlış bir algım varmış. Bosna Hersek de müslüman nüfus %48 ler civarında, %37 civarında Sırplar, %14 civarında Hırvatlar dan oluşuyor. (rakamlar vikipedi den alıntı), her 3 etnik grup da bir arada yaşamakta. Kutsal ana Cemaat Kilisesi
İsa’nın Kutsal Kalbi Katedrali;1889 yılında neo-gothic stilinde yapılmış.
Gazi Hüsrev Bey Cami; Bosna Sancak Beyi Gazi Hüsrev Bey tarafından 1531 yılında Mimar Sinan’a inşa ettirilmiştir. Gazi Hüsrev Bey’in şehre bıraktığı eserlerden sadece birisi. Gazi hüsrev Bey kulliyesi, kütüphanesi, Bezistan (çarşı) ve caminin içerisinde türbesi bulunuyor. Cami savaş zamanı hedef haline gelmiş ve hasar görmüş ve 1996 yılında tamir ve Suudi Arabistan’ın desteği iler estore edilmiştir. Bosna Hersek Arap turistlerin de çok yoğun olduğu bir şehir. Kaldığımız otelde çoğunluk araptı. Otel görevlisi , arapların burayı ikliminden dolayı çok sevdiklerini yazın 1 ay kadar yoğun olarak Arap turislerin olduğunu söyledi.
Sahat Kula-ay takvimine göre çalışan saat kulesi, 30 metredir. Gazi Hüsrev Bey tarafından yaptırılmıştır.
Cami’nin içini tüm turistlere uygun kıyafet olmak koşulu ile gezdiriyorlar. Cıvıl cıvıl, huzurlu avlusu tüm turistlerin ilgi odağı.
Gazi Hüsrev Bey Cami, Başçarşı da. zaten bu mekanların hepsi birbirine yakın başta belirttiğim gibi 200 mt.lik bir daire ve tüm kültürler iç içe. Başçarşı 1462 yılında yapımına başlanan 16. yüzyılda tamamlanan bir Osmanlı Çarşısı. Başçarşı Sebili ise Başçarşı’nın en önemli simgelerinden, Çek mimar Alexander Vitek eseri imiş. Etrafı hareketli, güvercinler, güvercinleri besleyenler, gezenler,…
Meşhur bakır kahve takımları, ilk ziyaretimden ve daha kardeşimin hediyesi bakır kahve fincan takımlarım olduğundan ben bu gidişimde almadım. Ama Saraybosna ya gidip alınması gereken en güzel hediyelik eşya, bence.
Gazi Hüsrev Bezistan , kapalı çarşı…
Saraybosna ne kadar çok Bursa’yı andırıyor değil mi?
Saraybosna’da gördüklerimiz, yediklerimiz, içtiklerimiz devam ediyor, burada.
Blogger 📝