Sanşiro , 1Q84 ün bende bıraktığı Japon kültürü ve Japonya etkisi ile aldığım kitaptı. İlk yayın tarihi 1908, o dönemin Japonyasında küçük kasabadan Tokyo’ya üniversite okumaya gelen Şansiro’nun hayatı anlatılıyor.
Şansiro’nun örnek aldığı arkadaşı Yojiro ;
“Sanşiro’nun haftada 40 saat derse girdiğini duyunca Yojiro gözlerini kocaman açarak “Aptal, aptal!” dedi ve öyle bir benzetme yaptı ki Sanşiro yumruk yemişe döndü. “öğrenci yurdunun berbat yemeğini günde on defa yersen damak zevkinin tatmin olacağını sanmak gibi bir şey bu!” Sanşiro utanarak, “öyleyse ne yapmalıyım?” diye sordu. “Tramvaya bin yeter,” dedi. “Tramvaya binip Tokyo’yu on beş ya da on altı defa gez; sen gezerken öğrenme isteğin kendiliğinden tatmin olacaktır” dedi. ” Niye mi , eh yaşayan kafanı ölü derslere hapsederek kendini kurtaramazsın. Dışarı çık , taze hava al. Aklını doyurmanın pek çok yolu vardır ve eh, tramvaya binmek de hem en sade hem de en pratik çözümdür”
Böylece kendini derslerin dışındaki hayata da vermeye başlıyor.
Sanşiro’yu hızla okuduğumu, bıraktıktan sonra tekrar başbaşa kalmak için aşırı istek duyduğumu söyleyemem, öyle bir çekiciliğ olmadı. Ama diğer taraftan da bu saf gencin hikayesini yarım bırakmayı da istemedim, sonuna kadar okudum.
Annesinin oğluna yazığı mektuplarda kasabalarından bir kızı sürekli dillendirmesi, onların geleceği hakkında planlar yapmasını biz Türklere çok benzettim. 1900 lerden bu yana Japonya’ da durum nasıl değişti bilemiyorum fakat Türkiye de anneler hala oğullarına kız beğeniyor 🙂
Sevdiğim bir bölümü daha son olarak paylaşmak istiyorum. Şansiro , önemli kişilerin olduğu bir toplantıya davet ediliyor fakat çekiniyor.
“Öyle önemli kişilerin toplandığı yerde ne işim var? Ben gelmeyeyim.”
“Bak yine buram buram köy kokusu geldi. Önemli kişilerin önemsiz kişilerden tek farkı, kendilerini topluma daha çabuk göstermiş olmaları. Bak, öyle tiplere profesör, alim filan deniyor ama tanışıp konuştuğunda, hiçbir halt olmadıklarını görüyorsun. Dahası karşındaki kişiler kendilerini önemli birer insan gibi görmüyor. Mutlaka sen de gel. Gelecekte faydasını göreceksin”.
Hani sözüm gerçekten saygı duyduğumuz alimler değil ama hani şişirilmiş ünlüler var ya günümüzde onları getirdi aklıma 🙂
Yüzyıl öncesinin masum genci Şansiro bazı şeyler hiç değişmemiş gibi geldi okurken .
Blogger 📝