Cocuklacocuk

“Haftasonları anne ve oğulları sinemaya gitme”” programımızı bu hafta pazar günü gerçekleştirebildik. İzlediğimiz film Pi’nin Yaşamı idi. Giderken biraz kararsızdık açıkcası. O saatlerde başka bir alternatifimiz olmadığı için girdik filme. Filmden sonra izlemeseydim üzülürdüm diye düşündüm. Çocuklar da çok beğendiklerini söylediler. Başlarda, Kadir Mert anlar mı acaba diye düşündüğüm yerler oldu ama eve dönüş yolunda konuşmalarından anlamış olduğunu farkederek sevindim.

Filmin konusundan birazcık da olsa bahsedeyim;

Hintli bir ailenin oğlu olan ve ismi Fransa’daki bir havuzdan esinlenerek konulan Piscine Molitor Patel, ismi yüzünden arkadaşları arasında hep alay konusu olmuştur. Bu nedenle Pi olarak anılmak için güzel bir yol bulur Piscine ve istediği de olur. Ailesi hayvanat bahçesi çalıştıran Pi, işlerinin bozulması nedeniyle gemiyle seyehata çıkarlar. Beraberlerinde hayvanları da götürüyorlardır. Derken gemi batar ve sadece Pi kurtulur, tabi birkaç da vahşi hayvan; bunlardan biri ayağı kırık bir zebra, bir orangutan, bir sırtlan ve ismi Richard Parker olan bir Bengal Kaplanıdır.Hepsinin hayatta kalma mücadeleri görülmeye değer. Olaylar ilginç bir şekilde gelişiyor. Görüntüler enfes, konu sürükleyici. Hala etkisindeyim filmin. Kendimi tutamayıp tamamını anlatırım burada diye kısa kesiyorum yazımı. Özetle, izlemeniz tavsiye olunur :)..