
Portakal Çiçeklerinin mis kokusunu içimize çeke çeke gezdik Adana’nın sokaklarını. Herkesin yüzünde bir tebessüm mutluluk vardı. Ee mutlu insanlar topluluğunun yarattığı muhteşem enerjiyi bir düşünün, neler yaptırmaz bizlere.
Işıl Özgentürk’ün bu yazısını çok beğendim, en sevdiğim iki yerini alıntılamak istiyorum. Tüm yazıyı okumanızı tavsiye ederim, Portakal Çiçeği Karnavalı nı anlamak için.
Adanalılar, açtığında kentin kimyasını ansızın değiştiren, herkesi hayal dünyasına çeken, aşkı aşk, sevdayı sevda yapan portakal çiçeğine, bu muhteşem rüyaya minnetini sunmak için yollardaydılar… Açıkça söylemem gerekirse böyle bir karnaval Adana dışında Türkiye?nin hiçbir yerinde yapılamaz! Kimse alınmasın, burası bir Hitit ülkesi ve Adana dişi bir kent!
Kadınların sokaklarda özgürce dolaştıkları ve her olumlu işi ustalıkla başardıkları bir kent! Burada tanrıça kadınlar!
Biz perşembe sabahtan gittik, işten okuldan 2 şer gün izinli. Giderken ofistekiler portakal çiçeği mi (?) diye gönderdiler beni ama dönüşümde merakla sordular detayları, haberlerden izlemişler, beğenmişler:) Standlar çok renkliydi, cafelerdeki servis kağıtları bile özenle seçilmişti. Şehrin bir çok yerinde gösteri/konser için sahneler kurulu idi ve etkinlikler gün boyu sürdü. Dolaşabildiğimiz kadar dolaştık, benim şehrim yürüyerek gezebileceğin , yürürken sevdiklerinle karşılaşabileceğin bir şehir:)
Seneye Adana yı yaşamaya sizi de bekleriz, Adanalı olmanız gerekmiyor.
Dikkatinizi çekerim yangın hidrantı da turuncu:) Bir arkadaşımın çok sevdiğim sözüdür, “biz güneşin çocuklarıyız ” Karnavalda ara ara yağmur yağsa da güneş bizi yalnız bırakmadı.
Turunçgiller olduk; greyfurt , limon ve portakal
Adana tutkumuzu anlatabildik mi? İrem karnaval için yapılan tişörtler arasından kendine “istanbul bir heves ise Adana bir tutkudur” tişörtü seçti, canım çıktı xxs small bulayım diye…
Klasik arabaların arasında en çok bu tosbağa yı sevdim, tam kaplumbağa, evini taşı dilediğin yere diyor. Bu kadar özgür olabilsek …
Mutluluğumuz kaynağı portakal çiçeğini de unutmayalım