
“Herkes sakız çiğner ama, Çingene kızı tadını çıkarır” dedi eşim bana, fuar için gittiğim Düsseldorf çektiğim fotoları gösterdiğimde. Bir kaç günlük iş seyahatinde, sınırlı gezme imkanımız olduğunu bilmeme rağmen fotoğraf makinamı taşıdım yanımda. Evet telefonla da çekebilirdim ama aynı gelmiyor bana 🙂 , illa fotoğraf makinası yanımda olmalı yeni bir yerlere gittiğimde, çekecek imkanım olmasa bile. Gün içinde fuarda olduğumuzdan serbest 1 günümüz dışında akşam üzeri dışarda olabiliyorduk. Fuar ziyareti Nisan başındaydı, fotoğrafları düzenlemiş bırakmıştım laptopta. Geç olsa da paylaşmak istedim. Sakin huzurlu bir şehir Düsseldorf. Cinsini bilmediğim çok değişik ve güzel ağaçlar gördüm Altstadt’ta. Ren Nehri’nin etrafı cafeler, restaurantlar, yürüyüş/ bisiklet parkurları ve dolayısıyla şenlik vardı. Fuarları kadar tekstilciler için de önemli bir merkezmiş Düsseldorf.
Königsalle; gitmeden önce buranın yemyeşil fotoğraflarını görmüştüm, adı bir türlü aklıma gelmedi gezerken. Yanımdaki arkadaşlarıma anlattım bulalım burayı diye… Yapraklarını dökmüş ağaçlar biz de aynı etkiyi yaratmadı fakat yine de güzel bir cadde. Oldukça lüks mağazaların olduğu, tekstilciler için önemli bir cadde…
Bu bronz heykel ; Worringen savaşı ve şehrin doğuşunu temsil ediyormuş.
Gezilecek çok mekan vardı, zaman yoktu 🙁
Ha bir de çok güzel bir pizzacı vardı, Altstadt’ta. Adı Pinocchio, yolunuz düşerse mutlaka pizzasını mutlaka deneyin. Nefis:) Önden rezervasyon yaptırmayı da unutmayın. (foursquare den bulursunuz adres)