Bizim zamanımızda “Kasım Ayında” çoktan sobalar yanmaya başlamış, üzerinde kestane pişiyor çay demleniyordu. Soğuktan gelip sobanın yanında ısınmak bir başka keyifti. Son birkaç yıldır ise mevsimlerdeki kaymayı çok daha fazla hisseder olduk. Oysa mevsimler yaptığımız aktivitelerden tutun da ruh halimize kadar bizi etkiliyorlar. Kasım ayında soğuğu özlüyor insan, tişört giydiğimde garip hissediyorum kendimi. Aynı şekilde halen bahçede oturabiliyor olmak ve hatta otururken güneşin yakması da bir garip geliyor. Gerçi geçtiğimiz yıl da geç başlayan ağır kışı unutmamak lazım. Kar yağışından evde mahsur kalmıştık. Yine de mevsimlerin sadece kaydığını düşünmek gereğinden fazla olumlu bir düşünce sanırım.
Neyse bu konuya nerden geldik, Kerem’ ler bu hafta mevsimleri öğreneceklermiş. Öğretmenlerin işi çok zor sıcakların devam ettiği sonbahar sadece sararan yapraklarla anlatacaklar sanırım. Kolaylıklar diliyoruz öğretmenlerimize (özellikle anaokulda minik öğrencileri olanlara)
Şakası bir yana mevsim değişikliği korkutuyor beni. Biraz önce nette mevsim değişikliğine bakarken tesadüfen “Türkiye deki Mevsim değişikliği ve Önlem Planları” hakkında taslak bir rapor buldum. 142 sayfa uzun bir rapaor, biraz göz gezdirebildim. Özellikle önlem kısımlarını detaylı incelemek için kaydettim. Hepimiz için sonu hayır olsun küresel ısınmanın.
Blogger 📝
Cocuklacocuk dedi ki:
Delfina, güneş en iyi enerji kaynağı değil mi?
Instagram da Cocuklacocuk hesabımız yok maalesef:(
Delfina dedi ki:
Gerçekten öyle oldu ama bu güzel havalar da ruhumuza pek iyi geliyor Özlemcim. Fotoğraflar şahane,Instagram’da var mısın,bulamadım seni.