Kısa İznik tatilimizde İznik (Nikéa) merkezde bulunan tarihi mekanları da gezme fırsatımız olmuştu. İşte, İznik Nilüfer Hatun İmarethanesi diğer adıyla İznik Arkeoloji Müzesi ve çevresindeki görülesi güzellikler.
Öncelikle Nilüfer Hatun kimdir?
Nilüfer Hatun, ikşnci Osmanlı padişahı Orhan Gazi’nin ilk eşi ve 1. Murad’ın annesidir. Asıl adı Holofiradır, Yarhisar Tekfuru’nun kızıdır. Sultan I.Murad?ın annesi Nilüfer Hatun?un adına, 1388 yılında İmarethane olarak yapılan Nilüfer Hatun İmaretini yaptırmıştır.
1960 yılında müze olarak ziyarete açılan Nilüfer Hatun İmarethanesinde İznik ve çevresinden toplanan eserler sergilenmektedir. Arkeoloji bölümünde; Prehistorik, Helenistik, Roma,Bizans dönemleri taş, cam eserler, takılar, kandiller, koku şişeleri, sikkeler, Etnoğrafya bölümünde; XI.yüzyıla ait İznik seramik ve çinileri, tütün, para, saat keseleri, yazı takımları sergilenmektedir. Müze bahçesinde çeşitli dönemlere ait sütun başlıkları, lahitler, kabarmalar, korkuluk levhaları, steller, yazıtlar, çörtenler, kuyu bilezikleri ve İslâmi mezar taşları sergilenmektedir. ___ Kaynak
Müze içinde ve dışında sergilenen her bir güzel parçanın hikayesi farklı, yanlarındaki notlardan öğrenmeye çalıştık bizde, iyi bir rehberimiz olsun isterdik.
Entresan parçalardan birisi, “Osmanlılardaki Ziynet Altınları” idi. Altın paraların kadınlar için süs ve yenidoğan çocuklar için hediye olarak kullanılmaya başlanması Sultan II. Mahmud zamanında olmuş. Yani 1800 lerden beri altın takıyoruz bebeklerimize, gerçi son altın fiyatları ile bu geleneğin sonu gelmez inşallah.
Bir diğer entresan sergi, Erken Tunç çağına (M. Ö. 3000)ait ölülerin gömülmesinde kullanılan küp mezar idi. Bu küpün içinde bir iskelet bulunuyordu.
Ilıpınar kazılarından elde edilen bilgilerle yapılan o döneme ait ev.
İslami mezar başları.
Müzede gördüklerimiz, sergilenenler çok güzeldi ama yine de biraz çuvaldız batırmamız lazım kendimize.
* Gördüğümüz mezar taşlarından sadece çinici başı Mustafa için bir belirteç konulmuştu, demek ki önemli birisi diye düşündük, daha güzel bir levha olamaz mıydı?
*Bahçenin arka kısmında da sergilenen bir çok ürün bulunmakta, orayı gezen birisi olarak tuvaletlerin bu şekilde açık olması hiç hoş gözükmüyordu, bir kapı yapmak çok mu zor acaba ? Ayrıca dışarda duran su bidonları da cabası
Ne kadar turist geldiğini bilmiyorum ama gözle gördüğümüz her çirkinliği önce kendimiz için düzeltmeliyiz diye düşünüyorum.
Çevresindesi çöp kovalarının çinilerle bezenmesi ise çok hoştu.
Müzenin karşısında, Yeşil Camii
Ve Nilüfer Hatun Çini ve Seramik Çarşısından çini yapan hamarat hanımlar. Nasıl emekli bir iş çinicilik, izlerken daha iyi anladım. Çarşıda her dükkanı uzun uzun gezdik, güzel hediyeler aldık.
Son olarak içini göremediğimiz, 325 yılında hristiyanlıkla ilgili önemli kararların alındığı 7. konsülün toplandığı İznik Ayasofya Müzesi.
Çok severim İznik’i
eleştirilerinizde çok haklısınız
az bile olmuş daha yazılacak şeyler var.
ama iznik gerçek bir inci
Ülkemizin her yeri başka güzelliklerle bezenmiş, ne şanslıyız keşke daha çok farkında olabilsek. bu arada evet aynı etkinlikteymişiz ama ben sizinle tanışamadığıma çok üzüldüm inanın. aynen dediğiniz gibi yemek blogları çok kaynaşmıştı fakat başlarken bizlerin de kendimizi tanıtmamıza fırsat vermediler o gun aksilik işte. umarım sonraki etkinkliklerde tanışırız ve bol bol muhabbet ederiz. Bir de ağustosda TuzBİBER Dergisi olarak bir parti veriyoruz. Sizleri de aramızda görmekten çok mutlu oluruz. sevgiler
Yasemin, aynen ben de çok üzüldüm, bir dahaki sefere inşallah. Tuzbiber dergisi partisinin detaylarına tarihine bakayım hemen, sevgiler.
Nalan Abla, İznik’in bir inci olduğuna katılıyorum, inci muamelesi görmeli değil mi? Halkını da çok sevdik ayrıca, çarşıda epey sohbet etme fırsatımız oldu.
Ece, sevindik kendi adımıza böyle bir motivasyon olduğumuz için. Memleketiniz çok güzel.
çok severm ben de, 2 yıl kaldığım küçük güzel yer…