Çocuklarımızı büyütürken herkes gibi biz de olası tehlikeleri hesaplamaya, önlemler almaya çalışıyoruz. Hatta pimpirikli eşim dolayısı ile belki biraz daha fazla düşünüyoruz. Ocağın ön tarafını kullamama, deterjanları, kesici aletleri, prizleri korumaya alma gibi genellerle başlayan listemiz çok uzar. Ama geçen hafta yaşadığımız iki olay öngördüklerimizin dışındaydı. Kazaların Hep Yanıbaşımızda olduklarını bir kez daha anladık. Bu tip üzücü olayları bir yandan tekrar yaşamamak için yazmayı pek istemiyorum bir yandan da akıllarda benzer kazalar için kalır diye eklemek istiyorum.
İlk olarak aslında biraz da komik olanından başlamak istiyorum. Kerem Bey bir süredir sıralıyor. (Yürüsün, birlikte kutlayacağız inşallah) Gözetimimizde, odalar arası tutunarak gezebiliyor. Geçen haftaydı, bulunduğumuz odadan karşı odasına ablasının odasına girdi, oyuncaklarla oynamayı seviyor , odada da bir tehlike yok ve zaten odanın girişi gözümün önünde, çıkarsa görürüm diyerek gitmedim arkasından. Sonra birden kapı kapandı ve arkasındaki kilit itildi. Daha önce tüm kapı anahtarlarını çekmesinler diye kaldırmıştık. Olay pazar sabahı saat 8 civarı oluyor. İlk anda içerde uyuyan İrem’i uyandırırım açar diye düşündüm ama bağırmama, kapıyı yumruklamama rağmen İrem uyanmadı. Zaman da kaybetmemek lazım, içerde ne yapacağından da emin değiliz. Eşim anahtarları koyduğumuz yerden aldı kapıyı açtık artık ama azıcık korktuk hep birlikte. Uyandıramasak bile İrem in içerde olması güvendi bizim için ya tek olsaydı diye endişelendik. Bir de bazı kapıların anahtarları içinde kırılmıştı, o kapılardan biri olmadığına sevindik. Kilitleme riskine karşı, anahtarları kolay bulunan bir yerde ama etiketli olarak bulundurmanın iyi karar olduğunu düşündük.
İkinci olay üzücü idi, kendimi suçladığımdan toparlanmam da zaman aldı ertesinde. Bu sefer kahramanımız İrem. Kerem’in banyosunun ardından giydirip, uyutup İrem’i banyo yapacaktım. Kerem’i uyuttuktan sonra banyoya döndüğümde Kerem’in minik banyo küvetinin dolu olduğunu gördüm, İrem suda oynamayı çok sevdiğinden ve her banyoda oyun oyun diye tutturduğundan, O’na bir süre Kerem’in küvetinde oynayabileceğini söyledim. Su temiz gibiydi ama soğumuştu, bir kısmını boşalttım, hemen ılıması için de sıcak suyu açtım duşta. İşte bu kısımdan sonrasında suyu sıcakta mı bıraktım, minik küvet dolunca ılığa ayarladım mı hatırlamıyorum. ( Bu arada yazarken de şu aklıma geldi, bu ne çok su sarfiyatı olmuş diye kızanlar olabilir sonuna kadar haklıdırlar.) Minik küvette bir miktar su olunca, duş başlığından çok az su gelecek şekilde ayarlayıp çıktım banyodan, 10 dakikalığına anlaştık. Banyo için seçtiği Minişleriyle oynamaya başlamıştı çoktan. İlk kez yalnız bıraktım ve hiç iyi fikir değilmiş. Döndüğümde kırmızı olmuştu. “İyi ki geldin, sıkıldım anne” dedi, normalde bu durumda tam tersi bir cümle sarf eder. Neyse hızlıca duşunu aldırdım ve bornozunu giydi. Saçlarını kurutmaya çalışırken “uykum var” bırakın beni demeye başladı, normalde “uykum geldi”yi de ender der bizim kız , genelde “hadi yat” denilir O’na. Ve birden bağırmaya başladı, karnımda bir şeyler oluyor diye. Gözleri de kapanmaya başladı bu andan sonra , uyandırmak için soğuk su ile yıkamaya başladım yüzünü, eşimi çağırdım, buz kalıplarını sürmeye başladık her yerine. Bir kaç kez ağrı girdi çıktı karnına, uyuma hali ise çok zor geçti. Uyutmamak için çok çabaladık, uyutmadık. Sıcak su, sauna etkisi yapıp çarpıyordu bizim kızı. Kendime kızdım, yalnız bıraktım diye, suyunu kontrol etmeyi unuttum diye.
Allahımıza çok şükür atlattık bu iki kazayı da.
Blogger 📝
: ) Stil Direktörü ( : dedi ki:
Netde yoktum yeni geldim Allah korumuş sizi canım 🙁 Çok üzüldüm aman dikkat edin ne olur 🙁
cocuklacocuk dedi ki:
Lale Abla, çok haklısınız 8 açmak lazım gözleri.
Mehtap’cım, size de çok geçmiş olsun. bir çok parametreyi hesap ediyorsun ama bazılarını göremiyorsun işte, duşta düşer falan diye korktuğumdan yalnız bırakmam ben, sıcak su olsa zaten duş alırken de bağırıp sıcak der irem ama ne oldu bitti de söylemedi hiçbir şey inan bilmiyorum 🙁 Ayrıca bu yoğun günlerinde kolay gelsin sana da, güzeldir ev taşımak ama tüm yorgunluğa rağmen
Fulya’cım, doğru tabi, dikkatsizlik uykusuzluk pararel birbirine. En iyisi banyoda onun yanında kitap okumak olurmuş o oynarken
fulya dedi ki:
bence her işin başı uykusuzluk.Uykumu alamadığım zamanlar ben de böyle aptalca hatalar yapıyorum.Beynim kısa süreler için durma noktasına geliyor.Ama allahın çocukların yanında olduğu da bir gerçek böyle zamanlarımda meleğini çocukların yanına gönderdiğine eminim…..
mehtap dedi ki:
merhaba arkadaşlar, öncelikle geçmiş olsun.gerçekten çok dikkat etmek gerekiyor.kazalar ne kadar önlem alırsak alalım hep dediğiniz gibi yanıbaşımızda.Bizde iremde de küçük kızımda da o kadar önlemler almamıza rağmen birkaç üzücü kazalar atlattık.mesela ankastre ocağımı önde olan değil de yanda olan düğmelilerinden almıştık ta irem zamanında, fırınımı da ocağın altına değil, üst tarafa monte ettirmiştim ve ocağın ön taraflarını kesinlikle bende kullanmam.düğmelere de yanda olduğu için yetişemiyor zaten.aynı şekilde prizler, camlara çocuk kilitleri vs. Ama yeni yürümeye başladığı zamanlarda koşarken ayağı halıya takılıp da banyonun mermer eşiğine alnını çarpıp alnı yarılınca bütün halıların uçlarını da paket bantları ile bantlamıştık.size de öneririm.şimdi kerem’in de tam pat küt yürüyeceği dönemlerde işe yarar.ara ara bantları söküp yeniliyorsunuz.Bir de mermer eşiğe banyo paspasını iki kat yapıp koyup onunda uçlarını bantlamıştık.aslında banyo kapısını da kilitli tutuyorduk, deterjanlarıda dolapların üst taraflarına kaldırmıştık.Mutfak ve banyo dolaplarının alt taraflarını hemen hemen boşaltmıştık.anahtarı kapının üst tarafına koyuyorduk.o daracık alana alnı nasıl denk geldi, inanın anlam veremezsiniz ama dediğimiz gibi, kaza her an geliyorum demiyor maalesef.Allah beterlerinden korusun yavrularımızı, çok zor büyüyorlar, her an tedirginim.bir yerlere gittiğimde de hiç rahat oturamam.arkadaşlarımla konuşmaya konsantre olamam, her an fırlarım, arkadaşlarımda rahat ol, bu kadar panik olma diyorlar ama birkaç olay yaşayınca böyle üzücü, panik olmamak elde değil insanın.neyse Allah kaza bela vermesin.sağlıklı, hayırlı,uzun ömürler diliyorum.Bu arada sizleri fazla ziyarete gelemiyorum.Kendi bloğumdan da koptum iyice ama tabii fırsat buldukça sizlere uğramaya çalışacağım.Bu hafta sonu evimi taşıyorum, o nedenle uzun zamandır epey bir yoğundum ve taşınma ile birlikte izin aldım epey bir yoğunluğum devam edecek gibi.evde iken bir süre internetimiz olmayabilir veya bağlansa bile fırsatım olmaya bilir.tekrar görüşene kadar sizlere sağlıklı, huzurlu günler diliyorum.sevgilerimle.
lale dedi ki:
ay Özlemmm okurken panikledim resmen… en çok İrem’de. Eşim bazen bize . Ben de çok korkuyorum Can öyle hareketlendiki, dün baktım balkondaki portatif sandalyeyi açmaya çalışıyor, tüm sandalyeleri kaldırıyoruz ya o onu açıp üstüne çıkacak aklınca…. Gözleri dört açmak yetmiyor bu çocuklara sekiz açacaksın…
Sevgilerimle
cocuklacocuk dedi ki:
Yeteneksizin, Enerji ve Huzur, Fatma Er çok teşekkürler.
Bir Demlik Sohbet, teşekkürler.Küvet dediğim bebek küveti aslında , yoksa normal küvette yalnız bırakır mıyım? Su da kaynar su değil, sıcak diyelim. Çok çok dikkatli olacağım.
Sevil (birdemliksohbet) dedi ki:
yazını aman allahım diyerek okudum biran banyoda onu nasıl yanlız bırakır ya küvette düşse ayağa kalkamasa falan diye kızdım açıkcası sana sonra oh şükür çıktı dedim.
aman oda ne ay çocuğu haşladı dedim kendi kendime ay sonra şükür birşey olmamış aman arkadaşım ne olur dikkat et allahım yardım etmişte uyutmadan farkına varmışsınız ya varmasaydın
allahım düşünmek dahi istemiyorum
allah korumuş sizleri
allaha emanet ol
rabbim korusun tüm çocukları inş.
sevgiler
fatma er dedi ki:
geçmiş olsun.anne olmak bazen herşeyin sorumlusu kendini görmek oluyor.ama iki çocukla yoğun tempoda hepimiz aynı hatayı yapabilirdik.tekrar geçmiş olsun.
ENERJİ VE HUZUR dedi ki:
Canım geçmiş olsun.Hakkaten ucuz atlatmışsınız.Allah beterinden korusun.
yeteneksizin dedi ki:
nefesimi tuttum okudum, Allahtan ucuz atlatmışsınız. Bende saunada çok kalınca aynı şekilde gider gelirim! Geçmiş olsun