Gitsek doğanın kucağına atsak kendimizi, suyun şırıltına kaptırıp kavalını çalan çocuk gibi…
Etrafımızdaki onca kalabalık ve kötülüğe hiç aldırış etmeden doğayı dinlesek, kendimizi dinlesek…
Birbirimizle didişmeyi anlamsızlığını anlayıp, bırakır mıyız? Huzuru yakalar mıyız?
Kötülük, nefret, güvensizlik, zor, insanı çok ağırlaştırıyor…
Oğlum bugün sordu, çocuk aklıyla keşfetmeye anlamaya çalışıyor.
-Anne, dünya ağır gelmiyor mu? bu kadar taşıyabiliyor mu? (Türkçesi; bu kadar insanı, binayı taşımak dünyaya ağır gelmiyor mu? nasıl taşıyor? araba falan gibi zannetti belki de tonajı yetiyor mu diye soruyor 🙂 )
Nerden aklına geldi bilmiyorum, doğru dürüst bir cevap da veremedim 🙁
Dünya hepimizi taşımakla kalmıyor bir de hır gürlerimizle , negatif enerjimizle, doğayı kendi hırslarımız için katletlemizle uğraşıyor maalesef diye açıklayamadım.
Blogger 📝
Cocuklacocuk dedi ki:
Mehtap, inşallah güzel adaletli bir bir dünya bırakabiliriz çocuklarımıza, Sevgiler
mehtap dedi ki:
MaşaAllah Kerem’e.Dünyayı sorgulayacak yaşa da gelmiş.Umarım birer yetişkin olduklarında, bazı sorumluluklar yüklendiklerinde dünyamız daha güzel, güllük gülistanlık olur onlar için.Umut ediyorum. Hiç memnun değilim bende. Yaşanan onca kaos ve üzücü olaylardan ayrı birde ülkemizde doğa katliamı da var. Hepsi de bir hırs uğruna.Korkarım yaşanacak, nefes alınacak yer kalmıyacak güzelim ülkemizde.Bu da ayrı bir endişe maalesef…Sevgilerimle…