
Geçtiğimiz hafta evde boya vardı; çocuklar okula , boyacılar eve şeklinde iyice mevsim dönmeden planladığımız boya işini de bitirelim dedik. Ama içinde yaşadığın evde boya işi ne zormuş 🙁 Eve taşınmakla eşdeğer nerdeyse. Ben ilk kez yaşadığım ev içindeyken boya yaptırıyorum, evlendikten sonraki dönemde 3 şehir 4 ev değiştirdik, evlere taşınmadan önce boya işlerini tamamladık, içinde bulunduğumuz sürede boya ihtiyacı hissetmedik açıkcası. Eski dönemlere göre boya/ma teknikleri ilerlemiş; öyle haftalarca kalan bir koku yok, 2 saat gibi bir sürede kuruyor, eşyaları toparlayıp üzerlerini özel naylonlarla örterek odayı tamamen boşaltmak zorunda kalmıyorsunuz. Fakat yinede eşyalar yerinden oynadıkça kalabalık gereksiz eşyalar gözünüze batıyor, ufak tefek yer değişiklikleri de eklenince bayağı yorucu oldu. Hafta içi yardımcımız boyacılarla epey yoruldu sağolsun, akşamları da vakit kısıtlı olunca hafta sonuna kaldı işlerimiz.
Öyle böyle bitti sonuçta 🙂
Boyadan sonra özellikle çocukların kitaplarını ve oyuncaklarını epey elden geçirdim. İrem’in okudukları kitaplardan Kerem in okuyacağını düşündüklerimi ayırdım. 1.sınıf ve öncesinde okuduğumuz kitapları koliledim. Oyuncaklardan da kullanılmayanlar kolilendi. Yakınımızdaki bir köy okulu ile görüştüm anaokulu kısmı varmış ama oyuncak eksikleri olduğunu kabul edebileceklerini söyledi, hafta sonu için anlaştık ve çok mutlu oldum. Teslim ettiğimde daha bir hafifleyeceğim.
Tüm temizliğin, yorgunluğun ardından;
- Hafiflemek, fazlalıklardan kurtulmak sonbahara süper bir başlangıç oldu.
- Duvar rengi herşeymiş evin enerjisini değiştirdi, daha açık renkle ferahladık, içimiz açıldı.
- Katalog renklerine kanmayın, iç cephe için seçtiğimiz boya fiiliyatta farklı ton, dış cephe seçimimiz ise filli olarak daha açık oldu. Boyacılar katalogları için kullanma talimatı da yazmalı: bu katalogtaki renkleri gün ışığı altında inceleyin gibi mesela. Ben bile yanıldım, tekstil geçmişimde renkleri tonları ile görüp reçete oluşturabilme tecrübeme rağmen:)
- Boyacının iyisini bulmak büyük bir şans, evin ilk boyasının (üstelik boş halindeyken) ne kadar kötü olduğunu gördük.
Son olarak da , “Evimiz” mis gibi oldu ya herşeye değer 🙂