BENİM ÇEVRE KİTABIM VE SİNEK

Geçen hafta kızkardeşimin bizde kalmasıyla aynı yaşlarda olan çocuklarımız, kaynaştılar?!!! Ama ne kaynaşma sürekli tartışma halindeydiler, biz de peşlerinde hakemlik yaptık. Aslında müdahale etmek istemedik çoğunda ama iş çok uzadığında birbirlerine zarar vermeleri de söz konusu olduğundan kendimize hakim olamadık. Çocukların biri kız biri oğlan olunca oyun kurmada zorluk çekiyorlar ve çoğu tartışma sebepsiz çıkıyor. En komiği ise sinekten çıkan tartışma idi;

Arda , gördüğü sineği öldürmek için kaptığı bardak altlarından biriyle sinek peşinden koşarken birden benim böcekten korkan entomofobili kızım azarlayarak bağırmaya başladı.

İrem- Arda, sinekler de canlı. Onlar bu dünyada yaşamıyorlar mı? Ha söylesene.

A-(Neye uğradığını şaşırmış vaziyette, biz de aynı şekilde) ama bizi ısırıyorlar.

İ-Arda, bak (bir öğretmen edaları var bu aralar). Biz yararlı şeyleri yeriz , sinekler de zararlıları. Onları öldürmemelisin.

Ay inanamıyorum gerçekten kamera olsaydı çeksekdik, oturduğu banka sinek konunca kaçan kızım sineklerin haklarını koruyor…

Bu aralar okuduğumuz çok güzel bir kitabımız var. Bu sözler ordan aklında kalanlar ve benim böceklerden korkmaması için yaptığım telkinlerin bir araya gelmesi sanırım.

Kitabımız TEMA Vakfı’nın Kelime yayınlarından çıkan Ayşe Başcı’nın hazırlayıp Can Baytak’ın çizdiği “Benim Çevre Kitabım”. Çocuklara çevre bilincini aşılamak için Doğa isimli kız çocuğunun çevreyi tanıma serüveni anlatılıyor. Doğanın toprağıyla, ağacıyla, canlılarıyla bir bütün olduğu,küçük solucanların bile doğadaki dengelerin kurulması için çok önemli olduğu çocukların anlayabileceği bir dille anlatılmış. Erozyon, sel gibi pek çok kavramda açıklanıyor.

Ağaç yaşken eğilir, bizim mahvettiğimiz doğayı kurtarmak (?) için bilinçli bir nesil yetiştirmek de görevlerimiz arasında. Çocuklarınıza oku(t)manızı tavsiye ediyoruz.