BENİ DUYUYOR MUSUN?-LEYLA NAVARO
??İYİ NİYETLE…
İyi niyetli ve yardımsever bir arkadaşımla bir gün doğada gezinirken, kozasından çıkmaya çabalayan bir kelebek gördük. Kelebek kozanın lifleri arasından sıyrılmaya çalışmaktaydı. Yardımsever arkadaşım hemen kelebeğin imdadına koştu. Dikkatlice kozanın liflerini sıyırdı, kozayı araladı ve kelebeğin fazla çabalamadan kozadan çıkmasını sağladı. Ancak kelebek kozadan kolaylıkla çıktıysa da , biraz çırpındı ve uçamadı. Yardımsever arkadaşımın göz ardı ettiği gerçek şuydu: Kanatlar ancak kozadan çıkma çabalarıyla güçlenir ve uçuşa hazırlanır. Kelebek kendini kurtarma çabalarıyla aslında kaslarını geliştirmekte , kendini ayakta tutacak, güçlü kılacak, uçmaya hazırlayacak hareketleri çabalarıyla öğrenmekteydi. Yardımsever arkadaşım, işini kolaylaştırarak kelebeğin güçlenmesine engel olmuştu. Kelebek hiçbir zaman özgürlüğü tanımadı, hiçbir zaman gerçekten yaşayamadı.?
Psikiyatr Ruth Sanford?un bir yazısından alınan bu kısa öyküyü bilmem açıklamaya gerek var mı? En iyi niyet, yardımseverlik ve aşırı koruyuculukla gösterdiğimiz sevgi, çoçuklarımızın gelişmesine ne derece yardımcı oluyor? Gerçek sevgi çoçuğun her şeyini kolaylaştırmak mı, yoksa çabalarına saygı göstererek gelişmesine, hayata hazırlanmasına ve sürekli bize güveneceğine, kendine güvenmesine olanak sağlamak mıdır??
<?Annelerin Mutluluğu çok önemlidir. Mükemmel anneler çoğunlukla mükemmel çocuklar yetiştiremez. Çünkü mükemmelik adına hem kendinden hem de çocuğundan aşırı beklentileri vardır. …. ama mutlu anneler mutlaka mutlu çocuklar yetiştirir.?
Yukardaki alıntılar ?Gerçekten Beni Duyuyor Musun?? adlı kitabından. Yazarı ?Leyla Navaro? Aslında kitap 1999?da ilk kez yayınlanmış, ben 14. basımı okudum. Kitabın bu güne kadar güncelliğini koruması iyi seçilmiş örneklemeleleri, yalın dili ve akıcılığı ile ilişkili. Kişisel gelişim kitaplarının bir türlü sonunu getiremeyen biri olarak bu kitabı bir çırpıda okumam da bundan kaynaklı. Çoçuklarımızı dinlemek, anlamak ve onlarla etkin bir iletişim kurmak hakkında ipuçları veriyor bize. Adeta bir ayna veriyor elinize, zaman zaman çoçuğumuzla aramızda geçen veya geçebilecek diyalogları ve yanlış olduğunu bildiğimiz davranışlarımızı görüyoruz bu aynada… Ben, gerçekten kızımı duymadığımı ve ona da kendimi duyuramadığımı farkederek üzüldüm kendi adıma. Yeni alışkanlık kazanmak için değişim isteği kendiliğinden gelmeliymiş, bu kitap gönülden değişim arzusu hissini veriyor.
Kitap bitti ama ben başucumdan ayıramadım. Kitap her yaştan çoçuğu kapsıyor; 0-6 yaş, ilk ögretim ve sınav çoçuğu dönemi…
Bu kitabı tüm anne babalar okumalı bence.
Blogger 📝