ALINTI

Son günlerde “alıntı” konusuyla ilgili yaşadığımız tatsız olaylar üst üste geldi. Sevgili Nalan’ın dediği gibi “bu internet kapisi olmayan ev gibi, al git” gerçekten.

Değişik bloglarda yaptığımız el emeklerinin fotolarına rastladık. Bir süredir fotoların üzerine isim yazıyoruz ama eskilerden isimsiz olanlar da var. Bizim el becerisi kısmındaki yazılarımızda bile bize özel bir hikaye oluyor genellikle , yapılışının dışında. Fotoğraflarla da yetinilmeyip, noktasına bile dokunulmadan tüm yazının transfer edildiğini gördük. Bu özel yazıları bile transfer eden zihniyeti hiç anlamış değiliz. Hatta bir çerçevenin içinde çocuklarımıza ait fotoğrafı da görünce nevrimiz döndü diyebiliriz. Hangi cesaretle bunu yapabiliyorlar anlamak mümkün değil tabii.

İlk şaşkınlığın ardından yaptığımız şey dönüp yorum yazmak veya mail atmak oldu. Cevap verip gerekli düzenlemeyi yapanlar oldu, daha küçük olmasını sebep gösterenler oldu(bugünkü gençlerimiz pek bir rahatlar, bir grup copy-paste gençliği var karşımızda, bununla iligili de yazacak şeylerimiz var)

Bir tane blog vardı bu arada, yoruma kapalıydı sitesi ve mail adresi de belirtmemişti. Utanç duvarına yazdık, tabi onların bir yaptırımı olamadı. Blogcu yönetimine konuyu bildirdik. Bize hemen geri dönüp uyardıklarını ve devam ederse kapatılacağını söylediler. Ve arkasını takip etmemize gerek kalmadan belli süre bekleyip kapatmışlar.Bugün kontrol ettiğimizde;

” elvada cocukla cocuk’ tan yaptığım alıntı diye gidiyorum dostlar yenibir blogcuda görüşmek üzere”

yazısı vardı. Blogcu yönetimine teşekkür ediyoruz. İlgili sitede 4 yazımız vardı, noktalama işaretleriyle birlikte.

Bu hassaslığımız ve kırgınlığımızın üzerine bir kaç olay daha yaşandı ama uzatmak istemiyoruz artık.

Biz kendilerinden fikir aldığımız arkadaşlarımıza karşı da kendimizi sorumlu hissedip onlardan bahdediyoruz ve aynı inceliği bekliyoruz. Sorun burda.

Diyeceğimiz şu ki biz bu el emeği işleri zaten paylaşmak için yapıyor ve bundan da büyük bir keyif alıyoruz. Ama

Pınar’cığın dediği gibi;

Yapacağınız Alıntılarda Kaynak Göstermeye Özen Gösteriniz ki Alıntınız “Çalıntı” Olmasın !

NOT:Fotoğraf “google image search”de bir çok sitede kullanılan bir alıntıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  1. Merhabalar.Çalıntı yazılarla ilgili yazınızı okudum.Çok iyi bir konuya değinmişsiniz. Ancak size sormak istediğim birşey olacak. Fotoğraflarınızın üzerlerine sitenin ismini yazmak iyi bir çözüm gibi ama bunun nasıl yapıldığını bilmiyorum. Aynı şeyin benim başıma da gelmesini istemiyorum (doğal olarak) Bu konuyla ilgili mail adresime bilgi gönderirseniz beni çok mutlu edersiniz. Sitenize de bayıldım çok kaliteli. Çok emek vermişsiniz. Blogumda size de yer vermekten onur duyucam. Sevgiler..

  2. Bunun önüne geçilemez. Yapanların büyük bir kısmı Google’dan ziyaretçi çekmek, dolayısıyla reklam gelirlerinden para kazanmak için bu hırsızlığı yapıyor ki bu kişilerin bunu yapmalarının arkasında büyük sorunlar var. İşleri yok, uyuşturucu bağımlısı, aşırı derecede sosyal fobisi olan, bundan öte sosyal nefret sahibi insanlar.
    Ben zamanında yazılarımı izinsiz alanlarla çok uğraştım; bazı kişileri rezil ettiğim halde çaldığı yazıyı silmiyordu.
    Bir kısmı ise küçük çocuk. Bunu yabancı sitelerden okudum: Arkadaşlarına kendisini ispat etmek için kendilerini iyi bir site sahibi göstermeye çalışıyorlarmış.
    Bir kısmı ise nezih sayılabilecek siteler. Böyle “saygın” bir site benim eski blogdaki çocuk yetiştirmeyle ilgili bir yazımı alıp kendilerine mal etmiş. Gerçi yazının altına o sayfamın URL adresini de koymuşlardı ama Google’dan o konuyu arayanlara Google onların sitesini gösteriyordu. Dolayısıyla o yazımdan doğabilecek reklam geliri bana değil onlara gidiyordu. Kendilerine mail yazdım bu yaptıklarından razı olmadığımı belirttim. Cevap bile vermediler, o yazım hala orada duruyor. Ama benim akılcı düzenlemelerim sonucu benim o yazım hem eski blogda hem yeni sitemdeki yerinde olarak google aramalarında artık onlardan önceki sıralarda çıkıyor. 🙂
    Dediğim gibi bunun önüne geçebilmek mümkün değil. Yapılacak en iyi şey şudur:
    Yazılarınızı iki ayda bir güncelleyin. Biraz zenginleştirin, gereksiz yorumları ayıklayın, tarihini yenileştirin ki son yazınız gibi görünsün ve yeni yorumlar da alabilsin. Göreceksiniz bu şekilde sizin sırtınızdan geçinemeyeceklerdir.
    Bir şey daha: Bir blogcu arkadaşınızda sizin yazdığınız bir konuya benzer bir yazı gördüğünüzde yorum yazarak sizin benzer yazınızın url adresini de yazın bir de benim yazıma bakın deyin. Bunlar Google tarafından yazılarınızın “size ait” olduğuna dair daha kuvvetli değerlendirilir. Aynen bunun gibi yazılarınızın technoratti ve blograzi gibi sitelerde arşivlenmesi de aynı etkiyi sağlıyor. O sitelere üye olmak bu açıdan gerekli ve önemli.

  3. önce insanın gururu okşanıyor, bak beğenmiş almış düşüncesiyle, ama ne olur kaynak da belirtilse, emek edenin emeğine saygı gösterilse. Biliyosunuz korsan yayında dünya birincisiyiz. Geçen gün imza günün de Ayşe Kuline kitabının korsan baskısını getrmişler imzaya. Ama alanın korsan olduğundan haberi yoktu. Sevgiler bıraktım size

  4. Güzel hatta çok güzel bir yazı olmuş.. Ben de çok üzülüyorum bu tür şeylere.. Hele bazen forumlarda rastlıyorum, uyarmak için üye olmak zorunda kalıyorum falan filan..
    Kimse saygı duymuor bu tür şeylere.. Yazık..
    Sizinki daha da üzücü tabi.. Resmen duygularınızı da (ç)alıntılamışlar 🙁
    Ne diyelim, son bulsun inşallah!!

  5. Blog yazmaya ilk başladığım zamanlarda neyin ne olduğunu henüz çözememişken fikir edinmek adına blogları gezerken beğendiğim bir yazıyı sayfama koymuştum ve kaynak göstermemiştim. Ama bunu hiç bir art niyet gütmeden ve hiç bir şekilde kendiminmiş gibi göstermeden yapmıştım. Aradan bir gün geçti ve yazının sahibinin sayfasını takip eden bir okuyucudan uyarı aldım. ve hemen yaptığım hatayı düzelterek yazıyı kaldırdım. Daha sonra da kaynak göstererek ve açıklama yaparak yeniden yayımladım.
    Şimdi zaman zaman hala ben de alıntılar yapıyorum ama emeğe duyduğum saygıdan dolayı mutlaka kaynağı belitiyorum.
    Yaşadıklarınız gerçekten üzücü ama gereken şeyin sonunda yapılmış olması da güzel bir netice. Sesiber’in de dediği gibi internet adabını öğrenmek önemli ve umarım öğrenirler.
    Ama anlayamadığım şu ki bir kişi nasıl başka bir kişinin hislerini , düşündüklerini nasıl çalabilir ?
    Çok ilginç ve düşündürücü gerçekten.
    Sizi seviyorum Özlem&Fulya…
    Umarım aynı şey yinelenir ama emeğinize saygı gösterilerek ve muhakkak kaynak gösterilip alıntı olduğu ifade edilerek !

  6. Ellerinize sağlık diyorum, bir kişi bir kişidir, internet edebini adabını öğrenirler inşallah.

  7. Internet cok buyuk ozgurluk ve elim kolum resmen .Ne yalan soyleyim kimi zaman bende bloguma resim koymak icin internetten fotograf arastirip koyuyorum ama dusunceleri ya da emegi kaynak belirterek esinlenmek yazmak en dogrusu …

  8. Aynı dertten daha önce muzdarip olmuş birisi olarak geçmiş olsun diyorum. Bu sanırım biraz ahlakla ilgili bir olay. Gençler ‘Benim memurum işini bilir’ diyen politikacıların öngördüğü hayatı sorgusuz sualsiz yaşamaya devam ediyorlar sanırım:)))
    Bize de gülmek düşüyor ağlanacak halimize maalesef…

  9. emeğe yapılan saygısızlığa çok üzülüyorum..
    bu gün o blogu kapatırlar yarın kendının de dediği gibi başka blog acar ordan devam eder çalmaya !!
    size tavsiyem kendi blogumdada uyguladıgım sağ tuşu kılıtleme kodu..onu koyarsanız en azından ılk etapta resım ve yazı kopyalamasının onune gecersınız..

  10. Ben cok kiziyorum boyle seylere :(( Ki cogumuzun ozel hayatindan kesitler bunlar… Basta herkes bana cok kizdi yazilarim ve fotograflarim kopyalanamiyor artik diye ama haksiz degil miyim sevgili Ozlem ve Fulya :((
    Cok kiziyorum bunlari yapanlara, son cumle herseyi cok guzel ozetliyor zaten 🙁

    Sevgiler gonderdim 🙂

ÇocuklaÇocuk Özlem ☘️  📷 📚 

Blogger 📝 

Kategoriler

Copyright @ cocuklacocuk.com