10 yıl önce mezun olduğum, arada geçen dönemde her fırsatta koşa koşa ziyaretine gittiğim, kızımın göbeğini rektörlük binasının önüne gömdüğüm üniversiteme, bu defa mezuniyetimin 10.yılı şerefine madalya almaya gittim.
Oda arkadaşlarımla tam kadro bir araya geldiğimiz bu güzel organizasyonda az sayıda bölüm arkadaşımla da tekrar görüşme fırsatı buldum.
Güne, cüppelerimizi alarak başladık. ?Anne bunu niye giydin, nasıl bir kıyafet bu? diyerek şaşkınlığını ortaya koyan kızım, çimlere yatma konusunda herhangi bir adaptasyon problemi yaşamadı. Aynı ilişki, burada yaşayan, insanlara son derece alışık olan kedilerle de devam etti. ?Bak kedicik sen bu duvara zıplayamazsın!? diye yaptığı sohbetler sadece bizi değil etraftakileri de güldürdü.
Sıcaktan cesaret edemediğimiz Anıtkabir ziyaretinin ardından ( Atam affet bizi!) bölümlerde toplanıldı.
Bölümüme 10 yıl sonra ilk kez gittim. Mezuniyetinin 10., 20., 40. yılını kutlayan meslekdaşlarımla hep bir aradaydık. Çocuklarımız, eşlerimizle amfiye dağıldık. Yeniden tahtaya çıktık, bu sefer proje sunmak yerine madalya sıramızı bekledik. Madalya alanların yaptığı 1-2 dakikalık konuşmalarda; okul sonrasında neler yaptığımızı paylaştık. Özellikle mezuniyetinin 40. yılını kutlayan bölümdaşlarımın konuşmaları paha biçilemeyecek bir eğitimdi benim için. Kızımı amfide oturtturmak pek kolay olmadı ama baktı ki yapacak bir şey yok o da kendini uykuya verdi.
Ve günün sonunda oda arkadaşlarımla tekrar yurtta buluştuk. 5 yıl boyunca nasıl sığdığımızı anlamadığımız, birlikte çok güzel ve özel günler geçirdiğimiz odamızı çoçuklarımızla beraber gezdik. Ranzaların üstünde zıplamalarına engel olmak pek mümkün olmadı.
Aslında tüm gün fiziksel güç harcamadan; ODTÜ?nün değişik mekanlarında oturup, güzel sohbetler yaptık. Ama akşam olduğunda hepimiz çok yorulmuştuk. Yaşanılan duygu yoğunluklarından kaynaklanan bu güzel yorgunluk ve ilerleyen zaman sebebiyle, 20. yılı beklemeden görüşmek üzere ayrıldık..
Not: Bu ziyaretimizde Çocukla Çocuk ailesinin erkek çoçuklarının da göbek bağlarını ODTÜ?ye gömdük, törenle. Bakalım gelecek çoçuklarımıza neler getirecek, göbek bağları gibi kendileri de bir arada olacaklar mı?
Blogger 📝
cocuklacocuk dedi ki:
Hoşgeldin sevgili Işıl,
Ne güzel aynı sıraları, hocaları paylaşmık olmak. daha fazla uğra Sn Doktor hn.
isil dedi ki:
heeeeyyyy Z-14! nice 10 yillara sevgili meslektasim-bolumdasim.
tuba bodur dedi ki:
ozlemcım tebrıkler ne guzel bır organızasyon,cok guzel cıkmıssın fotograflarda,ıremde çımlerın keyfını çıkarmış ne güzel…..
————————————————-
Teşekkürler canım arkadaşım.
özlem erk. dedi ki:
Canım tebrikler, daha nice yıllara.
Sevgiyle…:)
———————-
Teşekkürler.
Ali’nin bu organizasyon öncesinde güzel bir yorumu olmustu onu da burda paylaşayım; “TED koleji güzel bir oragnizayon yaptı ya hemen kıskandın ve bu günü icat ettin “dedi sevgili eşim. Doğruluk payı yok değil hani.
pharmacid dedi ki:
Kimya mühendisliği ve de eczacılık,en belirgin ortak yönü(lise yıllarımda başıma dert olan organik kimyayı,üniversitede okulumu uzatmama neden olan farmasötik kimyalarımı hatırladım birden)kimya, değil mi?Eee insanın korktuğu ders de başına meslek olur böyle…sizi tebrik ediyorum sevgili arkadaşım.Darısı çocuklarınızın ve benimkilerin başına olsun.Belki onlar da anneleriyle aynı mesleği paylaşırlar,kimbilir?Sevgiyle kalın…
—————-
Meslek icabı kimyanın içindeyiz ama ders olarak kimyayı seven kimseye rastlamadım ben. Laboratuar ve iş hayatında da işletmede yaptığım kendi denemelerim hep daha eğlendirici gelmiştir bana.
ceyda dedi ki:
10 yıl sonra bir arada olmak çok keyifliydi. Ne kadar özlemişiz birbirimizi.Tabi bu kez biraz kalabalıktık eşler ve çocuklar:))))Elinize sağlık herşey çok güzel olmuş.İyiki varsınız.Darısı diğer senelerde buluşmamıza .Sizleri seviyorum.
————–
Biz de seni seviyoruz Ceyda’cım. Diğer buluşmalarımız bu kadar uzun olmasın birbirimizi zorlayalım lütfen.