Pazar günü Sakıp Sabancı Müzesinde Rembrandt ve Çağdaşları sergisindeydik. Şubatta başlayan serginin uzatmalardaki son gününü yakalamış olmak güzel tabi. Eşimin şirketinin sponsorluğu dolayısı ile ilk günden davetiyemiz vardı oysa, klasik Türk son dakikacılığımız işte. Sergiyi özellikle İrem’in gezmesini stemiştim. Resim O’nun en sevdiği, kendini ifade ettiği bir hobi çünkü.Yolda giderken bize “Anne siz resim derslerinizde sanatçıları öğreniyor muydunuz ? Benim bildiğim sanatçılar, Van Gogh, Archimboldo,… ” diye bir kaç isim saydı. Dönem ortasında proje olarak bir kaç sanatçının eserlerini ve biyografisini çıkarmıştık birlikte, bizim resim derslerimizden çok farklı.
Müzeyi gezerken dinleme aygıtları ile resimler hakkında bilgi alabiliyorsun. İlk girdiğimizde almamıştık ve resimlere kendimiz bakmakla birisinin hikayeyi anlatması arasında dağlar kadar fark olduğunu bu aygıt sayesinde anladık. Resimdeki detayları yakalayabiliyorsunuz, resim anlam kazanıyor böylece. Kendi aramızda bir oylama yaptık da Türkiye de müze gezerken resimleri kendisi yorumlayabilen az kişi vardır herhalde. İnşallah bizden sonraki nesilin sanatla ilgisi bizden daha ileri seviyede olacak, biz ebeveynlerinin desteği ile.
Müzenin ve sergiden daha fazla foto ve ayrıntılara yarın devam:)
Blogger 📝
