İzmit’e taşındığım ilk günlerdeydi, komşumuz bize evinde okuttuğu mevlitte pilav ve kavurma ikram etmişti. Et ve kebap diyarı Adanalı biri olarak bayılmıştım bu yemeğe. Bizim oralarda böyle kavurma yoktur. Belki ağırlıklı olark küçük baş hayvan eti tüketilmesindendir bilmiyorum. Ben İzmit te öğrendim kavurmayı , bayramlarda yapılıp konserve şeklinde saklanmasını. Kavanozu dolapta sakla, çıkar ısıt ye , hem pratik hem de nefis. Bu yıla kadar akraba ve komşularımız sağolsunlar bizimle paylaştılar kavurmalarından.
Bu yıl bayramı memleketten uzakta evimizde geçiriyoruz ve ilk kez büyük baş hayvana girdik. Bizim oraların kuzuları buralarda yok maalesef. Farklı şehirlerde yaşayınca nerde ne yapılır, ne yenir , herşeyi öğreniyorsun 🙂 Adana’da bayram demek, ciğer ve sonra tıka basa kebap demektir mesela. Belki şu an okuyan çoğu kişi için de kavurma hayatında hep var olan bir yemek olabilir ama ben ilk kez pişirdim çok güvenilir bir tarifle. İşte bu sebeple bu özel kavurmamızı paylaşayım istedim sizlerle.
İşin püf noktaları ve yapılışı şöyleymiş:
Öncelikle dana eti küçük kuşbaşı şeklinde doğranır. Sonra tencereye önce kendi kuyruk yağı konularak biraz kavurulur üzerine kuşbaşı şeklinde doğranan etler konulur ve hiç susuz pişmeye bırakılır. İlk başlangıçta daha sık olmak üzere yemek karıştırılır. Et kendi suyunu bırakıyor ve yavaş yavaş pişiyor. Pişmeye yakın en son tuz ilavesi yapılır. Etleri yaklaşık 3 saat pişirdim.
Pişen kavurmayı tıpkı kışlık domatesler yazımızda olduğu gibi sıcak sudan geçirilmiş kavanozlara doldurup kapağını kapatıp ters çevirerek soğumaya bıraktım. Böylelikle konserve kavurmalarımızı hazırladım.
Blogger 📝
Esra dedi ki:
Canım nasıl çekti varya offf olsa da yesek 🙂
Cocuklacocuk dedi ki:
Evet 🙂
dilek dedi ki:
Şu an yine İzmit temi oturuyorsunuz.
bende izmit liyim
esin dedi ki:
benimde çocukluğumun yemeğiydi kavurma….dolabımızda mutlaka olurdu… hele pazar sabahları üzerine yumurta kırılınca tavasından yemek harika olurdu… aslında çalışan bayanların kurtarıcısı …..hem besleyici hem pratik….