Domestosun domates le karıştırılması ile ilgili hemen hepimizin bir anısı vardır heralde. Örneğin bina görevlinize domestos siparişi verdiğiniz, bir bakarsınız ki yanlış anlamış bir kilo domates almış gelmiş, lakin olayın tam tersiyle karşılaşan pek yoktur, tabiki annemlerin süper kapıcısı Ramazan gibi kapıcınız yoksa; Ramazan’a bir kilo domates sipariş ediliyor, Ramazan ne yapıyor?, alıp geliyor bir kutu domestos..
Bu sefer ben de kampanya da oyuncak veriyor diye altı aylık domestosumu bir seferde aldım. Kampanyaya göre iki tane birden alana bu mikrop hediyeydi. Ee malumunuz, çocuk iki olunca, dört kutu çamaşır suyum, iki de mikrobumuz oldu. Bu mikrop bu arada Domestosun reklamlarında olan animasyon un peluş hali.
Bizimkiler okuldan eve gelince yeni oyuncaklarıyla karşılandılar kapıda, sevinçlerini görmeliydiniz. İsimleri bile kondu hemen. Birinin adı H1N1, diğerinin ki de “Haş-one-En-One”( büyük oğlum ingilizcesinin iyi olduğunu belirtecek ya)
Şunlara bakın nasıl da baygın baygın bakıyorlar:) Sizler de bu markayı kullanıyorsanız ve çocuklarınız ilginç oyuncakları seviyorlasa kaçırmayın deriz.
Not: Bu yazıya Lale Abla’nın yaptığı yorumu ekliyoruz ve kendisine teşekkür edip “Hayatımızdaki yanlışlıklar” konusunu mim olarak devam ettirmek istiyoruz .
İşte Lale Ablanın yorumu:
süper ya, bizimde buna benzer bir anımız var. Gamze çok küçük ama babasının telefon numarasını ezbere bilip arayıp, istediği siparişleri veriyordu. Ablası defterlerine etiket yapıştırken bu ne abla demiş, O da etiket demiş. Hemen babasının aramış, gelirken bana etiket al demiş. Akşam babası eti kek getirince kıyametler koptu. hep böyle hoşluklar olsun hatta bu ne güzel bir mim olsun,
GeCe, Smilena, Sesiber, Mavianne, Anneişte, Gülcan, Lale Abla ve su anda ismini sayamadığımız diğer blogcu dostlarımız
Hadi anlatın bize sizin de başınıza geldiyse böyle olaylar
Blogger 📝
sabah karayegen-giraldo dedi ki:
fulyacim bende lisede iken dondurmacida sade kakaolu demistim..aklimca sadece kakaolu demek istemistim ..tabii ki dondurmam sade ve kakaolu geldi..birde turkiyede yasayan amerikali arkadasimin evine elektrikci gelmis avizeleri takmak icin. adam cereyani keser misiniz demis..tabii bizim amerikali gelin gitmis camlari kapatmis..ona gore “elektrik” “elektirik” “cereyan” ise “ruzgar esintisi”..tabii ki adami ruzgar degil ama elektrik carpti….
sesiber dedi ki:
Kızlar yolladığınız mimi aldım, düşüneyim aklıma gelince yazarım, çok teşekkürler.
smilena dedi ki:
ne hoş ya çok güldüm.ilk fırsatta arşivi karıştırıp yazıcam.kesin bizde de vardır böyle bir vaka…
cocuklacocuk dedi ki:
Yelda’cım o kadar yaratıcı ki bu minikler, kırk yıl dusunsem benim aklıma gelmezdi heralde H1N1 koymak ismini:) Bir de şöyle düşünüyrum, domuz gribi nasıl girdiyse hayatımıza çocukların oyunlarını bile etkilemiş…
Yelda dedi ki:
Bu mikroplar çok güzelmiş görmedim daha önce
isimleride tam oturmuş.
Yorumlardaki yanlış anlaşılmalardan meydana gelen anılarda çok hoşmuş
Evlerimizde böyle güzel mikroplar olsun, çirkinleri kapımızdan girmesin inşallah diyerek oğlanları kocaman öpüyorum
Sevgiler
lale dedi ki:
Kızlar ne güzel olmuş, Eylülbahçesinin bu ”hoş yanlışlık” anısını kaçırmak istemezdim doğrusu. Sevgilerimle.
cocuklacocuk dedi ki:
Lale Ablacım, yorumunu yazıya ekleyip mimi başlattık bile çok teşekkürler
GeCe teşekkür ederiz, çok orjinal fikirleri var bu çocukların:)
Eylül Bahçesi, o kadar güldüm ki sizin kapıcıya sabah neşem oldu :)teşekkürler
EYLULBAHCESİ dedi ki:
aklıma bizim eski apartman görevlimiz geldi..adam köyünde ağamıymış neymiş.. İstanbul’a gelince mecburen apartmana görevli olmuş..kapıda bir dikilişi vardı böyle dimdik kabadayı tarzı, kapıyı açınca refleksle korkardık:))) markaları da pek bilmiyor tabi.. kola istiyoruz gidip fanta alıyor yanlış olmuş diyince ”olsun bu da içilir” diye cevap veriyor ciddiyetle…bir keresinde iki ekmek istedim kendisi bir tane ekmek getirdi..ben iki ekmek istediğimi söyleyince ” idare ediver” demişti :)))))) kendisini bizim apartmana bir türlü adapte edememiştik fazla durmadı gitti zaten.
GeCe dedi ki:
çok komikler mikrop ya isimler ise şahane cuk oturmuş
lale dedi ki:
süper ya, bizimde buna benzer bir anımız var. Gamze çok küçük ama babsının telefon numarasını ezbere bilip arayıp, istediği siparişleri veriyordu. Ablası defterlerine etiket yapıştırken bu ne abla demiş, O da etiket demiş. Hemen babasının aramış, gelirken bana etiket al demiş. Akşam babası eti kek getirince kıyametler koptu. Hayatımızdaki yanlışlıklar hep böyle hoşluklar olsun hatta bu ne güzel bir mim olsun, yazıyı okuyen herkesi hayatlarındaki hoş yanlışlıklar için mimledim ve heheheheh ben yaptım bile.
Sevgilerimle